Yalçınkaya: 'Yaşar Demir, somut bir şekilde suç işlemiştir'

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir'in Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla kurumlara gönderdiği yazıdan 'Atatürk posterleriyle donatılacak' ibaresini çıkararak açık ve somut bir şekilde suç işlediğini söyledi. Bartın Valisi Nusret Dirim'den açığa alarak Demir hakkında soruşturma başlatmasını isteyen Yalçınkaya, konuyla ilgili kamuoyunda yaşanan yönetmelik tartışmalarına da açıklık getirdi. Yalçınkaya ayrıca Ulus'taki imamlar toplantısıyla ilgili olarak Demir hakkında yeni iddialarda bulundu.

Yalçınkaya: 'Yaşar Demir, somut bir şekilde suç işlemiştir'

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, İstanbul Milletvekili ve Eski Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ile birlikte Ersamak firması tarafından işten çıkarılan ve HEMA 2 kuyusu önünde eylem yapan işçileri Amasra’da ziyaret etti.  Yalçınkaya ve Akkaya Amasra ziyareti öncesinde CHP İl Başkanlığını ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. Yalçınkaya parti ziyaretinde son günlerde  önce Ulus imamlar toplantısıyla sonra da Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla kurumlara gönderdiği yazıyla ülke ve il gündemine oturan  İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir’le ilgili açıklamalarda bulundu. Demir’in Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla kurumlara gönderdiği yazıdan “Atatürk posterleriyle donatılacak” ibaresini çıkararak açık ve somut bir şekilde suç işlediğini ifade eden Yalçınkaya Bartın Valisi Nusret Dirim’den  açığa alarak Demir hakkında soruşturma başlatmasını istedi.  

Yönetmelik tartışmalarına açıklık getirdi

Konuyla ilgili kamuoyuna yaşanan yönetmelik tartışmalarına da açıklık getiren Rıza Yalçınkaya, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün Bartın Valiliği kanalıyla kurumlarla gönderdiği yazının 2003 yılında TBMM’de kanunlaşan  18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler  Günü yönetmeliğine göre hazırlanan bir yazı olduğunu ifade ederek  İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ilgili yazısının 2016 yılındaki milli bayramlar  tören yönetmeliğine göre değiştirilemeyeceğini kaydetti.

Yalçınkaya’dan Demir’le ilgili yeni iddia

Yaşar Demir’in Ulus’taki toplantıda imamlara “Bizim öğretmenlerimiz iyi niyetli ama maalesef yapamıyorlar, baskı kuramıyorlar. Çocukların kafasını kapatamıyorlar. Bunu siz iyi yapıyorsunuz. Okullarımızı da size tahsis edelim. Eğitimi de siz verin” dediğini de iddia  eden Yalçınkaya “Laik, çağdaş bilimsel, eğitimden sorumlu İl Milli Eğitim Müdürü kendi sorumluluğunda olmayan kendi kurumuyla alakası olmayan bir toplantıya neden katılıyor?” diye sordu.

“Demir’in iki vukuatı var”

İşte Rıza Yalçınkaya’nın yine kamuoyunda çok tartışılacağa benzeyen Yaşar Demir’le ilgili açıklamaları!

“Şuanda Bartın İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulunan Yaşar Demir’in iki vukuatı var. Bunlardan birincisi  Ulus’ta yapılan bir toplantıda imamlara yönelik yaptığı konuşmada başı açık öğrencileri gördüğünde kızdığını, okul yöneticisini fırçaladığını, onun üzerine gittiğini ve yöneticinin tayinini çıkarmak için bütün gücüyle yetkilerini kullandığını ifade ediyor. Başı açık ana sınıfı öğrencilerini gördüğünde çok kızdığını ve okul yöneticisini fırçaladığını ifade eden “Bu alçağı şimdi yakaladım” diye öğretmenden intikam alma peşinde koşan bir Milli Eğitim Müdürü var.

“Tebligatta talimat açık net bir şekilde yazıyor”      

İkinci vakaya gelecek olursak 18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler Günü Bakanlar Kuru kararıyla ve Mecliste kabul edilen bir kanunla özel bir anma günü olarak düzenlendi. Bu 18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler Gününe yönelik olarak ta bir anma günlerinde yapılacak düzenlemelere yönelik bir yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmeliğin ilgili maddesinde “18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler Günü ilgili kurum ve kuruluşlar binalarını Türk bayraklarıyla ve Atatürk Posteriyle donatır” diyor. Bu ifade açık ve net. Bunun hiçbir tartışması olamaz. Aynı şekilde Sayın Vali de bu kanuni düzenlemeye dayanarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından ilgili kurumlara bir tebligat yapıyor. O tebligatta açık ve net 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle dikkat edilmesi gereken hususlar arasında ilgili kurumların ve askeriyle Türk bayraklarıyla ve Atatürk posterleriyle donatılması açık ve net bir şekilde yazıyor.

“Sayın Valimiz açığa almalı”

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün Bartın Valiliği kanalıyla kurumlara yazdığı bu yazı aynı şekilde Milli Eğitim Müdürüne de gidiyor. Milli Eğitim Müdürü de okullara ve ilgili birimlere gönderirken Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünden gelen yazılı ilgili yazı olarak tutuyor. Ama yazıdaki “Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle donatılır” cümlesindeki Atatürk posterleri ibaresini kaldırıyor sadece “Türk bayrakları asılır” ibaresini imzalayarak gönderiyor. Burada açık ve net bir şekilde devletin yönetmeliğine aykırı bir işlem yapılıyor. Sayın Valimizin bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek İl Milli Eğitim Müdürünü biran önce açığa alarak gerekli soruşturmayı yapması gerekiyor.

“Burada işlenmiş somut bir suç var”

Ben bunları Rıza Yalçınkaya olarak ifade ediyorsam benim bu düşüncelerim ve ifadelerimin doğru olduğunu da insanların kabul etmesi lazım. Çünkü ben hayatım boyunca yalan söylemedim ve kimseye iftira atmadım. Ama yapılan bir yanlış ve hata var. Bir devlet memuru yapması gereken işlemleri yerine getirmiyor. “Atatürk posterleri asılması” ibaresini kendi kafasına ve keyfine göre kaldırıyor. Bu bir suç. Burada işlenmiş somut bir suç var. Kamuoyunda bu kaç gündür tartışılıyor ve kaç gündür “Bu müdür bunu keyfi keder mi yaptı? Atatürk posterini astırmamak için mi yaptı? Bu Atatürk düşmanlığı bu müdürde keyfi bir hale mi geldi? Diye herkes sorular soruyor. Ama kimse buna cevap vermiyor.

“Tören yönetmeliğine dayandırılamaz”

2016 tören yönetmeliğinde 8. Maddede “Bayramın başlangıç ve bitiş saatleri arasında resmi kurumlar bayraklarla donatılır” diye yazıyor. Ama Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün yazısına Milli Eğitim Müdürlüğünün yazdığı ilgili yazı bu 8. Maddeye dayandırılamaz. Çünkü bu madde milli bayramlarla ilgili bir madde.  2016’da yayımlanana bu yönetmelik milli bayramlarda uygulanacak düzenlemelerle ilgili yönetmelik. Bizim dediğimiz konu 2003 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaşan 18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler Anma Günü için yapılması gereken düzenlemelere yönelik yönetmelik.  Milli bayramlar yönetmeliğiyle anma günleri yönetmeliğinin karıştırılmaması lazım.

“Bunun savunulacak bir tarafı yok, yönetmelikler açık ve net”

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün anma günleri yönetmeliğine bağlı olarak gönderdiği ilgili kurumlara yazdığı yapılması istenilenler, talimatlar açık ve net bir şekilde belirtilmiş.  İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilen yazıda okullara Türk bayrakları ve Atatürk posterleri asılacağı talimatı açık ve net bir şekilde verilmiş.  Bartın Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıdan Atatürk posterleri kelimesini çıkartılarak neden yazıya baypas yapılıyor? Neden yazı sadece Türk bayrakları ibaresiyle gönderiliyor? Bütün kurumlara anma günü yönetmeliğine göre düzenlemelerini yaparken sadece Milli Eğitim İl Müdürlüğü 2016 yönetmeliğine göre neden düzenleme yapıyor?  Bunun savunulacak bir tarafı yok. Yönetmelikler açık ve net.

“Yetkililerden cevap bekliyoruz”           

Yetkililerden cevap bekliyoruz. Bununla ilgili Milli Eğitim Bakanına bir soru önergesi verdim. Yaşar Demir hakkında bir idari işlem yapıldı mı? Soruşturma açıldı mı? Bu kişiyle ilgili bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Diye Sayın Bakan sordum.   Soru önergesine  verilecek olan cevapta da umarım bu soruların cevabını da alırız.

“Söylediklerimin arkasındayım”

Mecliste de bir dakikalık söz hakkı isteyerek Milli  Eğitim Müdürüyle ilgili bu konuyu dile getirdim. Konuşmamı yaptıktan sonra dışarı çıktım.  O esnada da Yılmaz Bey yanıma geldi. Bana Milli Eğitim Müdürüyle görüştüğünü  ve Müdürün de kendisine bu iddiaların doğru olmadığını ve bu iddiaları ortaya atan kişilerle ilgili de dava açacağını söyledi.  Ben buradan tekrar söylüyorum ve söylediklerim de bir kez daha aynen geçerli. Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir, Ulus’taki  toplantıda imamlara yaptığı konuşmada bir okula gittiğinde okuldaki ana sınıfı öğrencilerini gördüğünde öğrencileri başı açık görünce okul müdürüne “Bunların niye başı açık?” diye sorduğunu ve okul müdürünün de “Efendim dışarda başlarını kapatıyoruz, içerde açıyoruz” dediği anda kızdığını “Ah alçak seni yakaladım” şimdi deyip onun üzerine gittiğini ve o yöneticiyi tayin ettirmek için uğraştığını imamlara söyledi mi söylemedi mi? 

“Toplantı kamera kayıtları incelensin”

Herkes dürüst olsun. Konuştuğunu inkar etmesin. İnsanlar konuştuklarını, söylediklerini unutmasınlar. Bir şeylerin arkasına da saklanmasın. Biz Yaşar Demir’in bunları konuştuğunu söylüyoruz. CHP İl Başkanımız bu konuyla ilgili bir suç duyurusunda bulundu. Yapılan bu suç duyurusu üzerine bir dava açılması lazım ve o toplantının yapıldığı yerdeki kamera kayıtlarının toplanıp dinlenilmesi lazım. O zaman kim yalan söylüyor, kim söylemiyor ortaya çıkar. Bu kamera kayıtları incelendiğinde böyle bir konuşmanın olmadığı anlaşılırsa bizlerde İl Müdürüne bu konuda bir leke sürmüşsek kanun önünde hakim ve savcı bizi suçlu bulduğu takdirde cezasını da çekeriz.

“Tüm kurumlar uyarken sen neden talimatlar uymuyorsun?”    

Benim Sayın Valimizden de Milli Eğitim Bakanımızdan da tek isteğim var. Ulus’ta yapılan toplantının kamera kayıtlarını çıkarıp Yaşar Demir böyle konuşmuş mu, konuşmamış diye  baksınlar. Bu müdür devletin emrettiği kanunla  18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler  Anma Günü yönetmeliğine göre hazırlanan  kurumların Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla donatılması ibaresini sadece Türk bayraklarıyla donatılması şeklinde değiştirdiyse bu açık ve net bir şekilde işlenmiş bir suçtur.  Bu Atatürk düşmanlığıdır. Sana Atatürk posterleriyle donatılması ibaresinin kaldırılması yetkisini kim verdi de sen bu ibareyi kaldırdın? Bütün kurumlar bu düzenlemelere uyuyor da sen neden uymuyorsun?

Neden bu milleti ayrıştırıyorsun?”

Kamuoyuna bir de “28 Şubat kafasındakiler bana bu lekeyi sürüyor” diye açıklama yapıyor. Aslında kendisi 28 Şubat kafasını Bartın’a yerleştirmeye çalışan bir zihniyete sahip. 28 Şubatta “çocuklarımızın başını açıyorlar “diye yapılan şikayetlerin tam tersi olarak Sayın Müdür  şimdi “Çocuklarımızın başını kapatmıyorlar” diye baskı kurmaya çalışıyor.  Bu hata, yanlış, günah değil mi? Neden bu milleti ayrıştırıyorsun? Neden insanları kin ve nefret duygularıyla parçalamaya çalışıyorsun?

“ ‘Okullarımızı da size tahsis edelim. Eğitimi de siz verin’ diyor”

İl Milli Eğitim Müdürünün kendi kurumuyla alakası olmayan bir toplantıya neden katıldığını da anlamak mümkün değil. İl Milli Eğitim Müdürü o toplantıda aynen şunu diyor “Bizim öğretmenlerimiz iyi niyetli ama maalesef yapamıyorlar, baskı kuramıyorlar. Çocukların kafasını kapatamıyorlar. Bunu siz iyi yapıyorsunuz. Okullarımızı da size tahsis edelim. Eğitimi de siz verin” diyor.  Bunu laik, çağdaş bilimsel, eğitimden sorumlu bir İl Milli Eğitim Müdürü söylüyor. Aynı laik, çağdaş bilimsel, eğitimden sorumlu İl Milli Eğitim Müdürü kendi sorumluluğunda olmayan kendi kurumuyla alakası olmayan bir toplantıya katılıyor. Şuanda bu arkadaş Bartın’a yakışmıyor.  Bu arkadaşla birlikte aynı zihniyete sahip olan bazı bürokrat arkadaşlarında onun yanına gidip fotoğraf çektirerek “Dik dur, eğilme Yaşar” diyerek ona destek verdiğini görmek Bartın Milletvekili olarak benim canımı acıtıyor. Milli Eğitim Bakanının ve Sayın Valimizin de canı acıyorsa onlarda evlatlarının geleceğini düşünüyorsa gereğini yapması lazım.

“Hakkında idarecilik yapamaz kararı var”

Bu İl Milli Eğitim Müdürüyle ilgili olarak ta daha önce görev yerlerinde yaptığı usulsüzlükler nedeniyle idarecilik ve yöneticilik yapamayacağına dair mahkeme kararı var. Bu konuda da bir suç işleniyor. Hakkında idarecilik ve yöneticilik yapamayacağına dair mahkeme kararı olan bir kişi birilerinin ricasıyla orada oturtuluyor. Bende 14 yıl devlet memurluğu yaptım.  Benim devlet memurlarına ve bürokratlara karşı saygım sonsuz. Ama şimdiki memurlar devlet memurluğu hüviyetini bir kenara bırakıyorlar siyasi bir hüviyetle görev yapıyorlar.”

Akkaya: “Devlet memurluğu siyaset yapılacak bir kurum değildir”

İstanbul Milletvekili ve Eski Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ise konuyla ilgili olarak “Her ilin valisi o ilin en yüksek mülki amiridir. Devlet adına o ili yönetir. Devlet adına ili yöneten bir vali, o ilde yayınlanan genelgeye uymayan bir kamu görevlisi varsa esas sorumlu bu ilin valisidir. Vali de burada görevini yapmamaktadır. Esasen burada tebligata uymayan İl Milli Eğitim Müdürü hakkında yasal işlem yapmayan valide o müdür kadar sorumludur. Burada iyi polis, kötü polis mevzusu oynanıyor. Bir suç işleyen devlet memurunun “Dik dur, eğilme” diyerek onun arkasında duran devlet memurları da suçludur. Devlet memurluğu siyaset yapılacak bir kurum değildir. Devlet memurları tarafsızdır. Milli Eğitim Müdürü burada taraf olmuştur. Kendi ideolojik saplantılarını işine alet etmiştir.  Bu devlet memurları hakkında da vali işlem yapmıyorsa vali hakkında da işlem yapacak bir merci bulunur”  dedi.