Yalçınkaya referandum turlarına devam ediyor

Haber Merkezi

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, nisan ayında yapılması planlanan anayasa değişikliği referandumunda vatandaşlardan “Hayır” oyu istemek için Bartın Merkeze bağlı Kızılelma, Mugada ve Beşköprü Köyleriyle Hasankadı ve Kumluca Beldesi’ni ziyaret etti. Ziyaretlerde Yalçınkaya, değişiklikle fren, denge ve denetim mekanizmalarının ortadan kaldırılacağını, bunun da ülkemizde tek adam yönetiminin önünü açacağını söyledi.

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, nisan ayında yapılması planlanan anayasa değişikliği referandumunda vatandaşlardan “Hayır” oyu istemek için Bartın Merkeze bağlı Kızılelma, Mugada ve Beşköprü Köyleriyle Hasankadı ve Kumluca Beldesi’ni ziyaret etti. vatandaşlarla köy ve belde kahvehanelerinde bir araya gelen Yalçınkaya, anayasa değişikliğiyle, devlet idaresindeki kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılarak, kuvvetler birliği haline getirileceğini ve devlet idaresinin tek bir kişinin sorumluluk ve görev alanına bırakılacağını, fren, denge ve denetim mekanizmalarının ortadan kaldırılacağını, bunun da ülkemizde tek adam yönetiminin önünü açacağını söyledi. Yalçınkaya, yapılacak anayasa değişikliğinin esnafın, işçinin, çiftçinin emeklinin kısacası toplumun geniş kesimlerinin sorunlarına çözüm getirmeyeceğini belirtti.  Yalçınkaya “Türkiye’nin her geçen gün artan sorunlarına çözüm üretmeyecek, ülkemizin ve vatandaşlarımızın beklentilerini karşılamayacak, toplumun sıkıntılarını sona erdirmeyecek, vatandaşlarımızın yarasına merhem olmayacak bir anayasa değişikliğini gündeme getirmek yanlıştır” dedi.

“ÖNCELİKLİ SORUN TERÖR VE EKONOMİ”

Türkiye’nin öncelikli sorunun terör ve ekonomi olduğunu dile getiren Rıza Yalçınkaya, “Ülkemizde terör can yakmaya devam ederken, gelen şehit haberleriyle yüreğimiz yanarken, ekonomide sıkıntılar artarken, esnafın, işçinin durumu her geçen gün daha da kötüye giderken, işsizlik çoğalırken önceliğimiz anayasa değişikliği olmamalıdır. Aksine, ülkemizin ve vatandaşımızın rahat bir nefes alması için önceliğimiz bu sorunlara kafa yormak ve çözümler üretmek olmalıdır” dedi.

“PARTİLİ CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ OLAMAZ”

Yapılacak düzenlemede “Partili Cumhurbaşkanı” öngörüldüğünü  dile getiren Yalçınkaya, “Partili Cumhurbaşkanı, adı üstünde tüm Türkiye’nin değil sadece mensubu bulunduğu partinin Cumhurbaşkanı olur. Diğer vatandaşlar da onu başkan olarak kabul etmez. Daha büyük sorunlar ortaya çıkar. Böylelikle o yüce makam, vatandaşlar arasında tarafsızlığını yitirmiş bir makam halini alır. O makama halkın güveni azalır, o makamın da itibarı zedelenir. Bu da devletin o yüce makamına zarar verir. Partili cumhurbaşkanı yönetiminde devlet yönetimi parti devleti yönetimine, devlet memurları ise parti memuruna dönüşür. Bu da ülkeye fayda değil, onarılamayacak zarar getirir” şeklinde konuştu.

“TAKDİR HALKIMIZIN”

Anayasa referandumunun Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra büyük bir ihtimalle Nisan ayı içerisinde gerçekleşeceğini belirten Yalçınkaya, “Bundan sonra takdir halkımızındır. Bu ülkenin insanı, demokratik tercihini ortaya koymak için sandık başına gittiği zaman elini vicdanına koyar ve tercihini ona göre yapar. Her zaman öyle de yapmıştır. Referandumda da böyle olacaktır. Neticede ‘Evet’ diyenlere de ‘Hayır’ diyenlere de saygı duymamız lazım. Herkes ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ diyecek diye bir şey yok. Ancak son zamanda, herkesin “Evet” demesi üzerine inşa edilen bir algı yönetimi yapılıyor. ‘Hayır’ diyecekleri hedef olarak göstermek, kötü olarak göstermek, şucu-bucu demek, şer cephesi demek doğru bir söylem, doğru bir tutum ve davranış değildir. Bu toplumu daha da kutuplaştırır. Demokratik bir ülkede her fikre, her düşünceye saygı duymak lazımdır. Demokrasinin olmazsa olmazı da, milli iradeye de saygının gereği budur” ifadelerinde bulundu.

“SİYASETÇİLERİN HALKIMIZA ANLATMASI GEREKİR”

Bu tür söylem ve davranışların, vatandaşların tercihine saygısızlık olduğunu, ülkemizin birliğine, beraberliğine ve kardeşliğine gölge düşüreceğini ülkemize yarar değil zarar getireceğini vurgulayan Yalçınkaya, “Bu tür söylemler yerine anayasa değişikliğindeki maddelerin neler içerdiğini,  bu maddelerin ne getirip ne götürdüğünü, ülkemize ne kazanç sağlayacağını, yoksa zarar mı vereceğini iyi anlatmak, halkımızı bu konuda bilinçlendirmek, bilgi sahibi yapmak daha doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. Siyasetçilerin, kendi gibi düşünmeyen herkesi ‘düşman’ ilan etmek yerine, televizyon programlarına katılarak bunları halkımıza açık ve net bir şekilde anlatmaları gerekir. Böylelikle, referandumda oy kullanacak halkımız sandık başına, yapılacak değişikliklerle ilgili bilinçli ve bilgili bir şekilde gitmiş olur. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini yakından ilgilendiren bu anayasa değişikliğine de daha fazla katkı sağlamış olur” dedi.