Türkiye'de her 5 kişiden 1'i kanserden ölüyor

Dünya Kanser Günü dolayısıyla açıklama yapan Sağlık İl Müdürü Dr. Alpaslan Erol, kanser taramalarını yaptırmayan tüm vatandaşları KETEM ve Aile Hekimliği Birimlerine davet etti. Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleştiğini kaydeden Erol, Kanserde erken teşhis hayat kurtarır' dedi.

Türkiye'de her 5 kişiden 1'i kanserden ölüyor

Sağlık İl Müdürü Dr. Alpaslan Erol, Dünya Kanser Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden birinin, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleştiğini ifade eden Erol, “Günümüzde kanser hem dünya hem ülkemiz için ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir. 4 Şubat Dünya Kanser Günü ilk kez 2005 yılında, ülkemizin de yakın işbirliği içerisinde olduğu Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından düzenlenmiştir. Dünya Kanser Günü; yankı uyandırmayı, değişim aşılamayı ve farkındalık gününün geçmesinden çok sonraları da sürdürülecek bir eylemi harekete geçirmeyi amaçlayan bir kampanyadır” dedi.

İşte risk faktörleri!

Kanserdeki risk faktörlerini de sıralayan Alpaslan Erol şöyle devam etti: 

Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında şu risk faktörlerinden kaçınmaya davet eder: Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı, fazla kilolu veya obez olmak, meyve ve sebzenin az tüketilmesi, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, alkol kullanımı, cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet, iyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti, kentsel hava kirliliği ve katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı.

Sigara önemli risk faktörü

Tütün kullanımı, kanser gelişimi yönünden en önemli risk faktörü olup kansere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzden 22’sinden sorumludur. Akciğer kanserinin yanı sıra özefagus, mesane, böbrek, pankreas, mide, serviks (rahim ağzı) kanserlerinden de sorumludur. Tütün kullanımı, hangi yaşta olursa olsun terk edildiğinde kişinin yaşam kalitesi ve yaşam süresi üzerinde anlamlı bir fark yaratmaktadır. Bu risk faktöründen kaçınmada en önemli stratejiler; özellikle genç yaştaki bireylerin maruziyetinin engellenmesi, hangi yaşta olunursa olunsun bırakma yönünde irade beyanında bulunanların ilgili sigara bırakma merkezlerine yönlendirilmesi önemlidir. Dumansız olması nedeniyle herhangi bir risk içermediği gibi yanlış algıya neden olan elektronik sigara gibi ürünlerde kanser riskini arttırmaktadır.

Obezite hem risk faktörü hem de tedavi yanıtını azaltıyor

Obezitenin kansere neden olmasının yanı sıra kanser tedavisine yanıtın azalmasına, hastalık seyrinin bozulmasına ve artmış ölüm oranlarına neden olduğunu da ortaya koymaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, sağlıklı bir kiloyu korumak ve fiziksel olarak aktif olmakla bağırsak, meme, rahim, yumurtalık, pankreas, yemek borusu, böbrek, karaciğer, safra kesesi kanserlerinin gelişim riski önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri (örneğin günlük 30-40 dakikalık yürüyüşler, liften zengin meyve sebze ağırlıklı beslenme gibi) ile kansere karşı riski azaltmaktadır.

Alkole dikkat!

Alkol tüketiminin, sindirim ve boşaltım sisteminin farklı türde kanserleri ile ilişkisi olduğu ispatlanmıştır. Alkol ve alkol ürünler olan kanser gelişim riskini azaltmada bireysel farkındalık ve çaba ile önemli oranda önlenme şansına sahiptir.

İşte cilt kanserinden korunma yolları!

Dünya genelinde en sık izlenen kanser türü olan cilt kanserine yönelik alınacak önlemler (Güneşin ultraviyole ışınlarına maruziyeti azaltacak şekilde uygun şapka, gözlük, güneş kremi, koruyucu giysiler kullanılması, güneş ışınlarının zararlı etkilerinin en yoğun hissedildiği saatlerde doğrudan bunlara maruz kalınmaması gibi) kansere riskini azalmaktadır. Kansere yol açabildiği ispatlanmış bazı kanserojenlere maruziyetin söz konusu olduğu meslek gruplarında çalışanların iş sırasında koruyucu bariyer (maske, tulum, önlük, eldiven gibi) kullanması da kanseri önlemede önemli bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkemizde bu kanserde erken teşhis programları yürütülüyor

Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü tarafınca taranması önerilen; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri taramaları yapılmaktadır. İlimizde kanser taramaları; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) de ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığı da yüksektir.

40-69 yaş arası kadınlar  ayda bir meme kanseri taraması yaptırmalı

Meme kanseri tarama programında; İlimizde 20-40 yaş arası kadınlara; verilen eğitimlerle ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmaları, meme kanseri belirtilerden biri görüldüğünde ise vakit geçirmeden doktora başvurmaları gerektiği öğretilmektedir. Ayrıca iki yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olunmalıdır. 40-69 yaş arası kadınlar; ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı, yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi yaptırmalı ve iki yılda bir KETEM’de mamografi çektirmelidir.  

Kalın bağırsak kanseri için kolonoskopi yaptırılmalı

Kalın bağırsak kanseri tarama programında; İlimizde 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere Aile Hekimliğinde 2 yılda bir gaitada gizli kan testi (GGT) yapılmakta, 10 yılda bir Bartın Devlet Hastanesinde kolonoskopi uygulanmaktadır. Ailede kalın bağırsak kanseri öyküsü olanlarda ise tarama 40 yaşından itibaren yapılmaktadır.  Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi, kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile ölüm oranları azaltılmaktadır.

Rahim ağzı kanseri için smear testi

Rahim ağzı kanserleri taramaları, İlimizde 30 - 65 yaş arası tüm kadınlarımıza KETEM ve Aile Hekimliğinde 5 yılda bir HPV-DNA ve smear testi yapılmaktadır.  Tüm bu tarama programlarımızda tarama sonrası pozitif çıkan kişiler, tanı ve tedavisi için Avrupa Standartları doğrultusunda hizmet veren, teşhis ve tedavi merkezlerine gönderiliyor. Kanser taramalarını yaptırmayan tüm halkımızı KETEM ve Aile Hekimliği Birimlerimize davet ediyor.  Erken teşhis hayat kurtarır.”