Tunç'tan tüm eleştirilere cevap

'Art niyetliler'

Tunç'tan tüm eleştirilere cevap

TUNÇ’TAN TÜM ELEŞTİRİLERE CEVAP

 “Art niyetliler”

Nurdan Eroğlu

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, referandum çalışmaları kapsamında Bartın Hergün Gazetesi’ni ziyaret etti.  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün Bartın ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Tunç, anayasa değişikliğiyle ilgili CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve İstanbul Barosu Eski Başkanı Kocasakal’ın eleştirilerine de cevap verdi. “İstanbul Barosu darbeci barodur” diyen Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zonguldak mitinginde madencilerle arasında geçen diyalog için de “Bu ülkenin cumhurbaşkanı ebetteki TTK’nın verimli çalışmasını herkesten daha çok ister. Cumhurbaşkanımızın sözlerini fırça olarak kabul edenler art niyetlilerdir” ifadesinde bulundu.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, referandum çalışmaları kapsamında Bartın Hergün Gazetesi’ni ziyaret etti.  tunç, ziyarette Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün Bartın programıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken anayasa değişikliğiyle ilgili de CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve İstanbul Barosu Eski Başkanı Kocasakal’ın eleştirilerine  cevap verdi. Bakan Özlü’nün ziyaretinin verimli geçtiğini ifade eden Tunç, Sayın Bakanımızın ziyareti Bartın için verimli geçti. Sanayi alanında gerçekleştireceğimiz önemli işlerimiz vardı.  Bunları kendisinin yerinde görmesi ve ilgililere talimat vermesi bizim için önemliydi. Önce inovasyon merkezinin açılışıyla başladık. İnovasyon merkezi Bartın için çok önemli bir proje. Bu projeyi Batı Karateniz Kalkınma Ajansından sağladığımız ödeneklerle gerçekleştirdik. Proje yüzde 75 yani 3.6 trilyon hibe parayla gerçekleştirildi. Orada Organize Sanayi Bölgesi İl Müdürlüğümüzün binası yer alacak hem de Ar-Ge çalışmalarıyla Bartın ve çevre illerdeki re sanayicilere hizmet verecek önemli bir yatırım. Bakanımızın içeresindeki cihazların çoğaltılmasıyla alakalı talimatları oldu. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansımızın sekreteri de oradaydı. Gerekeni yapacaklarını ifade ettiler. Yeni cihazlar gelecek.  Bu önemli bir müjdeydi” dedi.

“40 FABRİKA DAHA KURULABİLECEK”

Bartın Organize Sanayi Bölgesi genişletme çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Yılmaz Tunç, çalışmalar tamamlandığında Bartın’a 40 yeni fabrikanın daha kurulabileceğini söyledi. Tunç,  “Bartın Organize Sanayi Bölgesinin genişleme alanıyla ilgili işlemler devam ediyor. Bakanımız orada da kamulaştırma çalışmalarına destek olacağını ifade etti.  Trafo merkezi inşaatımız devam ediyor. Trafo merkezi fabrikalara elektrik sağlayacak.  380’lik enerji sağlanacak. Yüksek gerilim hattı Zonguldak’tan Bartın’a kadar çekildi. Genişleme alanında perselasyonlar yapılıp kamulaştırma işlemi bittiğinde 40 tane fabrikaya daha yer hazırlamış olacağız. Bu Bartın’daki istihdamı artıracak önemli bir gelişme.                 Mevcutta aslında 30 fabrika var. Şuanda  faaliyette olmayan birkaç fabrika var. Onlar da sorunlarını giderdikten sonra faaliyete geçer. Bartın’da istihdam artmasın nüfusun da artmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.

“YERİMİZ HAZIR, İŞLEMLERİ BAŞLATTIK”

Faruk Özlü’nün sözünü verdiği teknik kolej için yerin hazır olduğunu ve işlemleri başlattıklarını kaydeden Tunç, şöyle konuştu:

“Sayın Bakanımız aynı zamanda bir teknik kolejin Organize Sanayi Bölgesinde yapılması ile ilgili sözünü verdi. Yerimiz hazır.  İşlemleri başlattık. Bartın’a teknik koleji kazandıracağız. Bartın Endüstri Meslek Lisesini yenileyeceğiz. Kozcağız’a endüstri meslek lisesi yapacağız. Bartın’ın şehir merkezine çok sıkıştığını görüyoruz.  Bartın il merkezinde trafik bir keşmekeş. Bartın’ı artık açmamız lazım. Devlet kurumlarını, eğitim kurumlarını yaymamız lazım. Bunu yapmazsak Bartın kilitlenecek. Bartın kilitlendi zaten. Dolayısıyla bunu yapmak lazım. Şehir merkezini açmak gerekiyor. Gölbucağı’na adalet sarayını yapıyoruz.  Adalet sarayı 22 trilyonluk bir iş. Bartın Endüstri Meslek Lisesini taşıdıktan sonra eski binayı  yıkacağız. Bu şekilde o meydan da açılacak. Şehir merkez rahatlasın istiyoruz. Bartın artık üniversite kenti.  Gençlerimiz Bartın’da caddelerde, sokaklarda rahat dolaşsınlar. Onun için biraz daha kurumları şehir merkezinden ileriye yaymakta fayda var. Yeni yapılacak endüstri meslek lisesi modern bir kampüse sahip olacak. İçerisinde 2 atölye ve spor salonu da yer alacak. Lise 24 derslikli olacak.  Dolayısıyla Kozcağız’a da yaptığımız endüstri meslek lisesiyle öğrenci sayısı denkleşecek. Bartın’ın hem şehir meydanlarına hem de cami gibi dini yerlere de ihtiyacı var. Bütün bu çalışmalar şehri büyütecek. Bunlara itiraz etmemek lazım.

“TEŞVİK KONUSU İLETİLECEK”

Sayın Bakanımız  sanayicilerimizle de toplantı yaptı. Bartın 4. Bölge teşvik kapsamında. Bu hesaplamalar yapılırken sosyal gelişmişlik endeksine göre bir kriter bölgeler  belirleniyor. Sanayicilerimizin sanayi bölgemizin 5. Bölge olması yönünde talepleri vardı. Sayın Bakanımız bunu ileteceğini söyledi.  Bölge dağılımının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun sadece Bartın’da genel bir problem olduğunu ifade  etti. Bartın, tabi ki teşvikten çok  yararlandı. Teşvik belli bir süre sanayiciyi ayakları üzerinde durabilecek noktaya  getirmektir. Aslında bu noktadan sanayicimizin de hızlanması lazım.

“BAKANIMIZ İSTİKRARIN ÖNEMİNDE BAHSETTİ”

Sayın Bakanımız Amasra’da da bir yemekte yine iş adamlarıyla bir araya geldi. Orada istikrarın öneminde bahsetti. İstikrar da bu hükümet sistemiyle doğru orantılı.  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin  en önemli  özelliği   istikrarı kalıcı hale getirmesi. Parlamenter sistemde 1,5 yılda bir hükümetler değişiyor. 65.  Hükümetteyiz. 1,5 yılda bir başbakan, bakanlar değiştiğinde yatırımlar istediğiniz hızda gitmiyor.  Bir hizmetin temelini attığınız zaman öylece kalıyor. Bunun örnekleri Bartın’da da var. Şimdi diyoruz ki 1,5 yılda bir hükümetler değişmesin. 5 yıllığına kim gelirse gelsin o yetkiyi, sorumluluğu alsın. Milletimiz beğenirse 1 dönem daha seçilsin. Yani en fazla 2 dönem seçilmiş olsun. Öyle  padişahlık falan yok.  Meclisimizde onu denetlesin. Gerekirse soruştursun. Yanlış yaparsa Yüce Divana bile gönderebilsin. Sistemi böyle kuruyoruz.

“YARGI DAHA TARAFSIZ OLSUN”

Yargı daha tarafsız olsun. Adaletli olsun. hatta yargıda denetlesin. Bu sistemle birlikte cumhurbaşkanlığı işlemleri artık yargı denetimlerine açılıyor.  Şimdi böyle bir şey yok, kapalı. Asker yargı, sivil yargın ayrılığı kalksın.  Anayasadan sıkıyönetim kalksın. Askeriyenin Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetlenmesi sağlansın. Şuanda Anayasamızda “Türk Silahlı Kuvvetleri denetlenemez” yazıyor. 10 yılda bir darbe olmamasını istemiyorsak bu değişiklikleri yapmamız lazım. Anayasadan darbe özelliğini taşıyan maddeleri ayıklamamız lazım. 16 Nisan’da  bunun kararı verilecek.”

“TÜRKİYE’Yİ AZERBAYCAN’LA KARŞILAŞTIRMASINLAR”

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin Bartın mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yeni sistemle dilediği kadar cumhurbaşkanı yardımcısı atayacağına dair eleştirilerine ise Tunç, “Türkiye’yi Azerbaycan’la karşılaştırmasınlar. Türkiye demokrasisi son 15 yıldır çok daha ilerleye gitti. Cumhurbaşkanı yardımcısı sayısı 100’den fazla olabilir mi? Olamaz. Recep Tayyip Erdoğan başbakan olduğunda bu ülkede 38 bakanlık vardı. Eğer birilerine bakanlık verecekse bakanlık sayısı yerinde dururdu.  Ya da artırırdı. Sayın cumhurbaşkanımız ne yaptı? 38’i 23’e düşürdü. Bir genel müdürlükten sorumlu bakanlık dahi vardı.  Hatta ikisi de aynı binadaydı. Altta genel müdürlük onun üstünde de bakanlık makamı vardı. Böyle bir bakanlık olur mu? Olmaz.  Bunların hepsini kaldırdı. Bakanlık sayısını 38’den 23’e düşürdü. Şuanda Başbakan yardımcılarının sayısı sınırlı mı?  “Başbakan yardımcısı 5’ten fazla olamaz yazıyor mu? Yazmıyor. Buna rağmen 5’ten fazla başbakan yardımcısı hiç oldu mu? Olmadı.  İşin bir ölçüsü var. Onların söylediklerine bakarsak “Lokantaları, muhtarlıkları kapatacak” diyorlar.  Anayasada köy düzenlenmişken muhtarlığı nasıl kaldırırsın? Bunların hepsi kanunla düzenlenmiş. Kanunla düzenlenen kararnameyle nasıl kaldırılır?” şeklinde cevap verdi.

“İSTANBUL BAROSU DARBECİ BARODUR”

Yılmaz Tunç, İstanbul Barosu Eski Başkanı Kocasakal’ın eleştirileri için de “İstanbul Barosu darbeci barodur. O yönetim, İstanbul Barosunun bütün avukatlarının görüşünü yansıtmaz.  Türkiye Barolar Birliği tüm avukatların görüşünü mü yansıtıyor? Hayır. İstanbul Barosu bir video yayınlamış neden tek adamlık? Gerekçeleri “OHAL ilan edecek başka bir şeye gerek kalmayacak.” Böyle diyorlar. Ya sen  hukukçusun neden yalan söylüyorsun?  OHAL ilan edildiğinde bu meclis onaylamadan yürürlüğe giremez. Videosunda diyor ki “Cumhurbaşkanı meclisi fesih edebilecek.”  Eğer bir avukatsan hukukçuysan o maddenin geri kalanını da okuman lazım. “Meclis seçimlerini yenileyebilir. O takdirde kendisi de seçime gider” diyor. Niye geri kalanını okumuyorsun? Hukukçu dürüst olur. Kanunda yazanın yarısını okuyup yarısını okumamak artık hukukçuluğun ötesine geçmek demektir” dedi.

“FEYZİOĞLU, CHP GENEL BAŞKANLIĞINA OYNUYOR”

Tunç, ayrıca Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu için de  “CHP Genel Başkanlığına oynamak için bütün illeri dolaşıyorlar. Ama sürekli 18 maddelik paketin dışında başka şeyler söylüyorlar. Padişahlık gelecekmiş. Ya 2 dönemden fazla cumhurbaşkanı olamayacak.  Aynı zamanda ülkeyi seçimde yüzde 50’nin üzerinde oy alarak yönetilebilecek. Biz bu ülkede yüzde 15 oy alarak ülkeyi yöneten başbakanlar gördük. Artık yüzde 15 oy alıp yüzde 100’ü yönetmek yok. Halkın yarısında fazlası seni destekleyecek ki ülkeyi yönetme hakkı elde edebilesin. Bu cumhuriyeti güçlendirmek, demokrasi çıtasını daha da yükseltmektir. Bırakın yüzde 15’i hiç oy almayan hatta partisi bile olmayan adama başbakanlık vermediler mi bu ülkede? Yalım Erez’in partisi mi vardı?  Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Parlamenter sistem neler yaptırdı neler?” ifadelerinde bulundu.

“MEDYA PATRONLARI PİJAMAYLA GENEL BAŞKANLARI KARŞILARDI”

Parlamenter sistemde milletin sandıkta kendi yöneticisini seçtiği gibi gözüktüğünü dile getiren Yılmaz Tunç, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Parlamenter sistemde millet sandıkta kendi yöneticisini seçiyor gibi gözükür. Milletvekilleri seçilirdi.  Hükümet kurma işi başka yerlerde yapılırdı. Medya patronları pijamayla genel başkanları karşılardı. Hükümetler bu şekilde kurulurdu.   Gerçi kurulsa bile en fazla 1,5 yıl yönetimde kalırdı. Sonra giderdi. Şimdi diyoruz ki hükümetler pijamalı medya patronlarının villalarında değil Bartın’da kurulacak olan sandıktan çıksın. Sistem budur.  Hükümetlerin pijamalı medya patronlarının villalarında kurulmaya devam etsin, 1,5 yılda bir hükümet değişsin, siyasi, ekonomik krizler, terör,  anarşi devam etsin, 10 yılda bir darbeler olsun, bütün bunların hepsi normaldir diyenler hayır verecek.

“TÜRKİYE BU KRİZLERİ HAKKETMİYOR”

Türkiye bu krizleri hakketmiyor. Türkiye’de hükümet te cumhuriyet te güçlü olacak.  Milletin iradesi sandığa tam olarak yansıyacak. Millet iktidarda söz sahibi olacak. 5 yıllığına seçtiği kişiyi beğenirse bir 5 yıl daha seçecek. Milletimizin seçtiği milletvekilleri de seçilen hükümeti denetletecek. Gerekirse soruşturma açtırabilecek. Yargı da daha tarafsız hale gelecek. Bu anayasa değişikliği paketi, anayasamızı vesayetçi ruhtan arındıracak, darbe özelliği taşıyan maddeleri ayıklayacak ve yeni demokratik bir anayasayla yolumuza devam etmemizi sağlayacak. Milletimize güveniyorum. Milletimiz ne yapmak istediğimizi çok iyi biliyor. Hayırcıların da ne için çalıştıklarını çok iyi biliyor. Avrupa’nın neden hayır dediğini milletimiz çok iyi idrak ediyor. Hollanda’nın Almanya’nın neden rahatsız olduğunu bu millet çok iyi biliyor. Avrupa’da dahil Türkiye’nin güçlü olmasını istemeyenler hayır tarafında. Partisi ne olursa olsun ister CHP ister MHP, ister SP, isterse AK Partili Türkiye’nin güçlü  olmasını isteyenler mührü evete basacak. Güçlü Türkiye için, çocuklarımızın geleceği için demokratik bir anayasa, güçlü bir meclis için, güçlü hükümet için, istikrar için beyaz oylar evetler milyonlarca olacak. İnşallah sandıktan hayır oyları az çıkacak.

“MADENCİLERLE İLGİLİ TARİHİ DÜZENLEMELERİ BİZ YAPTIK”

Madencilerle ilgili tarihi düzenlemeleri biz yaptık. Madenci 55 yaşında emekli oluyordu. Biz bunu 43’e  indirdik. Emekliliği 7 yıl öncesine çektik. İzinde geçen sürelerini, yer altının dışında geçen sürelerini yıpranmışlığa dahil ettik. Madencinin tek asgari ücretini 2 asgari ücrete yani maaşını 2 katına çıkardık. TTK’nin yılda 600-700 milyon (trilyon) zararı var. Zarar eden bir kurum. İşçiler üretimin artması için yeni işçilerin alınması gerektiğini söylüyor. Geçmişte bunu yaptık. Üretimin artması için işçi aldık. Bu işçilerin alımıyla birlikte zararda bir azalma olmadı. Çünkü TTK kendini yenilemiyor. Yenilemesi lazım modernizasyona mekanizasyona geçmesi lazım.

“TTK’NİN KENDİNİ YENİLEMESİ LAZIM”

Amasra’da bir ayakta buna geçtik. Bir kere üretimi arttırmak için sadece işçi almak değil. Aynı zamanda mekanizasyonunda yenilenmesi lazım. O mekanizasyona uygun işçiler almak lazım. Maden işçileri özel sektörün dereye sokulmasını çok hoş karşılamıyor. Ancak özel sektörün devreye girmesi o ocakların modernizasyonu için çok faydalı olacaktır. Kamuyu da modernize edelim özel sektörde bir taraftan modernize şekilde çalışsın her iki alanda birbirleriyle  üretimde yarış etsin.

“FIRÇA OLARAK KABUL EDENLER ART NİYETLİLERDİR”

Cumhurbaşkanımız mitingde konuşmaya başladığında bir başka konuya geçmişti tam da bir başka bir konu hakkında konuşurken sloganlarla sözü kesildi. İşçi alınsın üretim artsın sloganları atıldı. Cumhurbaşkanımızda doğal olarak TTK ya kendisinin işçi aldığını söyledi.  sloganlarla sözünün kesilmemesini istedi. Ülkemizin milletimizin menfaatine ne gerekiyorsa onu yaparız dedi. Bu sözleri madenciye fırça olarak algılamamak lazım. Bu ülkenin cumhurbaşkanı ebetteki TTK’nın verimli çalışmasını herkesten daha çok ister. Tabi ki istihdamın artmasını ve yerli kömürün enerjiye dönüşmesini bizden daha çok isteyecektir. Cumhurbaşkanımızın sözlerini fırça olarak kabul edenler art niyetlilerdir.