Tunç'tan Abdipaşa'da miting

Nurdan Eroğlu

16 Nisan referandumuna artık sayılı günler kala siyasetçiler de çalışmalarını hızlandırdı. AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç bu kapsamda Abdipaşa Beldesi’nde miting gerçekleştirdi. Belde meydanında halka seslen Tunç, CHP’ye yüklendi. Tunç, “Hayır propagandası yapıyorlar. Senin sözünle bu millet hayıra basar mı?” dedi.

16 Nisan referandumuna artık sayılı günler kala siyasetçiler de çalışmalarını hızlandırdı. AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç bu kapsamda Abdipaşa Beldesi’nde miting gerçekleştirdi. Belde meydanında halka seslen Tunç, CHP’li Trabzon Milletvekilinin sözleri üzerinden CHP’ye yüklendi. Tunç, Trabzon’da başka bir CHP’li bir milletvekili o denize dökeceğiz demiyor. Bir vatandaşımız “Sen anlatıyorsun ama ben evet diyeceğim” diyor. O milletvekili de polislere “Alın atın şunu kopuktur bu atın” diyor.  Böyle bir milletvekili olabilir mi? Böyle bir anlayış hakaret eden  millet tarafından yönetime getirilebilir mi?  Hayır propagandası yapıyorlar. Senin sözünle bu millet hayıra basar mı? Basmaz.  Çünkü sen millete hakaret ediyorsun.  Çok şeyler söylediler. Ama biz evet verdiğinizde Türkiye’de neler değişecek bunları sizlere anlatmamız lazım. Dedikoduları bırakmamız lazım. Ancak onların da millete bakış açısını anlatacak konuşmalarını anlatmakta  fayda var” dedi.

“BİZ REJİMİ DEĞİŞTİRMİYORUZ”

Padişahlık ve rejim iddialarına da cevap veren Yılmaz Tunç, “Diyorlar ki “Cumhuriyet elden gidiyor. Padişahlık tek adamlık gelecek. Rejim elden gidiyor.”  Biz rejimi değiştirmiyoruz ki. Bizim devletimizin şekli cumhuriyet. Anayasamızın ilk dört maddesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. Devlet milletiyle bölünmez bir bütündür. Bunlarda bir değişiklik yok milleti neden kandırıyorsunuz? Biz yolumuzu 1923’de belirledik. Çanakkale’de düşmanı durduk. Osmanlının bakiyesi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini şehitlerin kanıyla kurduk. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’de arkadaşlarıyla milletiyle kurduğu cumhuriyet yolunda ilerliyoruz. Hedefimizde bu yolda muhasır medeniyet seviyesinin üstüne geçmek” şeklinde konuştu.

“DEĞİŞEN HÜKÜMET SİSTEMİ”

Türkiye’yi daha güçlü yapmak için hükümet sisteminde değişiklik yapılması gerektiğini kaydeden Yılmaz Tunç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Muhasır medeniye ne demek gelişmiş bütün ülkeleri sollayıp ileriye taşımak Türkiye’yi büyük devlet yapmak hedef bu. Bu muhasır medeniyete hangi yoldan gidiyoruz? Cumhuriyet otobanından, duble yoldan, cumhuriyetin yolundan gidiyoruz. Bu cumhuriyet yoluna 1982 darbe anayasasıyla gidiyoruz. Diyoruz ki Atatürk’ün gösterdiği hedef muhasır medeniyet gelişmiş ülkeler seviyesi.  Bu seviyeye ulaşabilmemiz için 1982 anayasası artık eskidi.  CHP’liler HDP’liler ‘hayır’ diyor.  “1982 darbeci anayasası ile gidelim devam edelim” diyorlar. Biz diyoruz ki bizim hızımızı kimse kesemez. Türkiye’yi daha güçlü yapacağız. Muhasır medeniyet seviyesine ulaştırabilmek için hükümet sistemimizde bir değişiklik yapmalıyız. Yolumuz cumhuriyet.  Değişen nedir? Hükümet sistemi.  

“HÜKÜMETLER MEDYA PATRONLARININ EVİNDE KURULMADI MI?”

Hükümetin şekli parlamenter sistem. Parlamenter sistem de genellikle 3 dönem hariç yani AK parti dönemi hariç ne oldu? Koalisyon tartışmaları oldu. Tek başına iktidarlar yakalanamadığı için parti başkanları milletvekilleri zor anlaştı. Anlaştılarsa bile fazla gitmedi. 20 ay fazla sürmedi. Parlamenter hükümet sistemi ile 94 yılda 65 hükümet kuruldu. 1,5 yılda bir hükümet değişmiş. Parlamenter hükümet sisteminde İstikrarsızlık olur. Yatırımlar devam etmez. Hizmet durur.  Temeller atıldı, atıldığıyla kaldı.  Hükümetler nerelerde kuruluyor? Medya patronlarının  villalarında. Medya patronlarının pijamayla karşılanan parti başkanlarına “sen başbakan olacaksın, sen yardımcı olacaksın. Yok olmaz benim istediğim bu.  Ülkede manşeti ben atar siyaseti ben belirlerim” deniyordu. Millet ne olacak? Millet sadece oy attığı ile kalacak. Olmadı mı? Pijamalı medya patronlarının villalarında hükümetler kurulmadı mı? Artık o devir kapansın.  Biz diyoruz ki millet belirleyici olsun.  

“CUMHURBAŞKANLIĞI İLE BAŞBAKANLIK AYRI OLMASIN”

Cumhuriyet nedir? Halkın kendi kendini yönetmesidir. Oy attığınızda kendi yöneticinizi kendiniz belirlemiş olmalısınız. Bu sistem belirleyemiyorsunuz. Bu sistemle de sadece milletvekillerini seçiyorsunuz. O zaman bu hükümeti taşıyacak hükümet sistemine geçmemiz lazım.  Milletimiz milletvekillerini yine seçecek. Hatta 550 değil 600 milletvekili osun daha güçlü olacak temsil gücüz daha da güçlü olacak. Ancak bir sandık daha koyalım. Bu sandıkta millet doğrudan hükümetini seçsin.  Cumhurbaşkanını seçsin. Cumhurbaşkanlığı ile  başbakanlık ayrı olmasın. 

“ÇATAL KAZIK YERE BATMAZ”

Çift başlılık olmasın. Çatal kazık yere batmaz. Çift başlılık olursa kriz nereye yansır millete yansır. Olmadı mı daha önce? Cumhurbaşkanıyla başbakanlar arasında tartışmalar bu ülkeye çektirmedi mi? en yakın örneği Ahmet Necdet Sezer ne yaptı? Bir toplantıda rahmetli Bülent Ecevit’e anayasa kitabını aldı fırlattı. Ecevit’te toplantıyı terk etti.  Ne dedi rahmetli Ecevit Ahmet Necdet Sezer için Devlet terbiyesine yakışmayan bir harekette bulundu dedi ve O gece kriz patladı. Bu ülkenin 20 bankası battı. Ne oldu? 50 milyar dolar sizlerin parası buharlaşıp gitti.  230 milyar olarak Ak parti hükümeti biz ödedik. Parasını yatıran mağdur olmasın devlet garantisi var diye biz ödedik. İşte bu değişiklik bizim için değil çocuklarımız onların geleceği için lazım.