Tunç karşılıksız çek suçları hakkında Mecliste konuştu

Karşılıksız Çek Suçları nedeniyle verilen hapis cezaları nedeniyle ortaya çıkan sorunların araştırılması için verilen CHP grup önerisi hakkında konuşan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Çek ile ilgili çok sayıda kanun değişiklikleri yapıldığını bu değişiklikleri yaparken iş dünyası ve reel sektörün taleplerini dikkate aldıklarını, bundan sonra da düzenleme yapılacaksa hem borçluyu hem de alacaklıyı düşünerek bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

Tunç karşılıksız çek suçları hakkında Mecliste konuştu

CHP’nin, verdiği araştırma önergesi ile karşılıksız çekte hapis cezası Meclis gündemine bir kez daha taşındı. Çekte 2012’de kaldırılan hapis cezasının 2016’da yeniden getirildiğini hatırlatan CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, hapis cezasının karşılıksız çek sayısını azaltmadığına dikkat çekti. 2009 yılını örnek gösteren Hamzaçebi, hapis cezası olmasına rağmen krizin de etkisi ile 25 milyon çekin 1 milyon 756 bininin karşılıksız çıktığını hatırlattı. “Çekte hapis cezası var diye çekler karşılıksız mı çıkmıyor? Böyle bir şey yok” diyen Hamzaçebi, 2020 yılında düzenlenen 14 milyon çekin 194 binin karşılıksız çıktığını, hapis cezasının hukuka anayasaya ve vicdana aykırı olduğunu söyledi.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, hapis cezası ile hem borçluların hem de alacaklıların mağdur olduğunu, devletten alacağı olan firmaların da alacağını tahsil edemediği için borcunu ödeyemediğini söyledi. Yaşar, “İnsanları hapse mahkum ederek herhangi bir şeyi tahsil etme imkanı çok zayıf. Biz bırakalım dışarıda hiç olmazsa alacaklarını ve borçlarını takip etme fırsatı yakalasınlar ki alacaklıları da mağdur olmasın” diye konuştu.

HDP Bitlis Milletvekili Celadet Gaydalı, Çek Kanunu’nda defalarca değişiklik yapılmasına rağmen sorunun çözülemediğini belirterek, “Hapis cezasının amacı, borcun ödenmesine teşvik etmek ama reel anlamda çok da bir anlamı yok. Çünkü borcunu ödemeyecek ya da ödeyemeyecek kişiyi ne kadar içeride tutarsanız tutun bunun bir karşılığı olmuyor. Aynı zamanda, Anayasa açısından da sorun teşkil etmektedir” dedi.

Tunç: “Dengeyi kuracak sistemi hep birlikte görüşmemiz lazım”

Genel Kurul’da son sözü alan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç, çekle ilgili yapılan yasal düzenlemeleri hatırlatarak, iş dünyasından gelen görüş ve talepler doğrultusunda hapis cezasının kaldırıldığını, 4 yıllık bir uygulama sonrası yine iş dünyasından gelen ‘çeke güven azaldı’ yönündeki görüşler ve talepler doğrultusunda yeni bir yasal düzenlemeye gidildiğini anlattı. Tunç, “2016’da Çek Kanunu’nun 5’inci maddesinde çek bedelinin karşılıksız kısmı kadar adli para cezasını yeniden kanunlaştırdı yani 2009’daki eski duruma gelmiş olduk. Burada dengeyi kuracak sistemi hep birlikte görüşmemiz lazım. Meclis’in bu sorunu ortadan kaldıracak, alacaklıyı da borçluyu da düşünecek bir düzenleme yapacak kabiliyeti her zaman vardır” dedi.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Grup önerisinde karşılıksız çekte hapis cezasının devamı hâlinde ortaya çıkan sorunların araştırılması için Meclis araştırması komisyonu kurulması talep edilmektedir.

Çek, hepinizin bildiği gibi Türk Ticaret Kanunu'nda kambiyo senetleri arasında düzenlenmiş bir ödeme aracıdır. Ülkemizde de dünyada örneği olmayan bir şekilde ileri tarihli düzenlenerek vadeli bir ödeme aracı olarak kullanılmakta ve ticaret hayatında da önemli bir yer tutmaktadır.

1985 yılından önce karşılıksız çek keşidesi, ceza hukukunun genel hükümleri çerçevesi içerisinde dolandırıcılık sayılarak bir yıldan beş yıla kadar bir cezai yaptırım öngörülüyordu. 1985 yılında 3167 sayılı Kanun'da çek keşidesi suçu düzenlendi. Burada da karşılıksız çekte bir yıldan beş yıla varan cezalar öngörülmüştü. 2001 yılında da ekonomik suça ekonomik cezayı öngören bir Anayasa değişikliği gerçekleşmişti. 2003 yılında bu Anayasa değişikliği de gerekçe gösterilerek 3167 sayılı Kanun'da değişiklik yapıldı; ilk kez işleyenlere para cezası, mükerrerlere de hapis cezası getirildi. 2009 yılında yine bu düzenlemenin de sonuçta hapis cezası getirmesi nedeniyle "Anayasaya aykırılık" eleştirileri oldu ve 2009'da 5941 sayılı Çek Kanunu çıkarıldı. Burada da adli para cezası öngörüldü, ödenmediği takdirde de hapis cezasına dönüşen bir sistem ortaya çıktı. 2012 yılına geldiğimizde de -biraz önce Sayın Hamzaçebi'nin benim konuşmama da atıf yaptığı dönemde, Meclis görüşmelerinde- karşılıksız çek keşide etme suçunu mevzuatımızdan kaldırdık. Tabii o dönemde Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu'nun, TOBB'un bu konuda Bankacılık Risk Merkezinin de kurulmuş olması nedeniyle çekte adli yaptırımın, hapis cezasının olmaması gerektiği yönünde görüşleri vardı. Meclis de bu görüşler doğrultusunda hapis cezasını kaldırdı. Dört yıllık bir dönem uygulandı; hapis cezasının olmadığı bir dönem ama tabii daha sonra iş dünyasından, yine esnaflardan, TOBB'dan talepler geldi, çeke güvenin azaldığı yönünde talepler geldi. Meclis yeni bir yasal düzenleme yaparak 2016'da Çek Kanunu'nun 5'inci maddesinde çek bedelinin karşılıksız kısmı kadar adli para cezasını yeniden kanunlaştırdı yani 2009'daki eski duruma gelmiş olduk.

Burada dengeyi kuracak bir sistemi hep birlikte görüşmemiz lazım. Bu konuda eğer varsa bir sorun yine Meclisin bu sorunu ortadan kaldıracak, alacaklıyı da borçluyu da düşünecek bir düzenleme yapma kabiliyeti her zaman vardır.”