Teşkilat, genişletilmiş il başkanları toplantısında

Yıldırım: 'Millet tercihini yaptı kararını verdi'

Teşkilat, genişletilmiş il başkanları toplantısında

Haber Merkezi

AK Parti Bartın Teşkilatı, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti 116. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, 16 Nisan Referandumu sonuçlarını değerlendirdi. Yıldırım “Milletin kararı net sonuç evet. Bunda hiçbir tereddüt yok. Millet tercihini yaptı kararını verdi. Şimdi herkese düşen bu karara saygı göstermek ve boyun eğmektir” dedi.

AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, Gençlik Kolları Başkanı Orhan Ağdacı, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti 116. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, 16 Nisan Referandumu sonuçlarını değerlendirdi. Yıldırım, “Milletin kararı net sonuç evet. Bunda hiçbir tereddüt yok. Yabancı basın kuruluşları izledi, AGİT temsilcileri geldi. Millet tercihini yaptı kararını verdi. Şimdi herkese düşen bu karara saygı göstermek ve boyun eğmektir. Her seçimden sonra milletimize söz verdiğimiz üzere başarı bizim aklımızı başımızdan almaz, millete gönül bağımızı koparmaz, bizi şımartmaz. Medeni davranışın en önemli ölçüsü sevinci ve üzüntüyü hukukun içerisinde paylaşmak. Biz 80 milyon vatandaşız, birbirimizin hukukuna sonuna kadar saygılıyız. Bizim sevincimiz bir başkasının üzüntüsü olamaz, olmamalı. Bu halkoylamasının neticesini bütün vatandaşlarımızın yararına, geleceği için önemli, olumlu bir sonuç olarak görüyoruz. Sonucu bütün ülkemiz adına vakarla karşılamak mecburiyetindeyiz” dedi.

“EVET DİYENLER DE HAYIR DİYENLER DE BAŞIMIZIN TACIDIR”    

1 Kasım seçimlerinden de yüksek bir katılım olduğunu ifade eden Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:

“Katılım oranı yüzde 85.3 olarak gerçekleşti. 1 Kasım seçimlerinden bu yüksek bir katılım oldu. Bu rekor katılım oranı için bir kez daha milletime teşekkür ediyorum. Milletim geleceğine, sandığa, demokrasiye sahip çıkmıştır. Bu aynı zamanda ülkemizin demokratikleşme seviyesi ve kalitesini ortaya koymaktadır. Halkoylaması demek doğrudan halkın iradesine müracaat etmek demektir. Bu halkoylamasında evet diyenler de hayır diyenler de başımızın tacıdır. Milletin sözünün üzerine söz söylemek beyhudedir, boştur, ayıptır. Evet, oyları hayır oylarında 1 milyon 379 bin 934 daha fazla çıkmıştır. Vatandaşlarımızın istisnasız her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizi arayan devlet ve hükümet başkanlarına milletimin adına teşekkür ediyorum.

“VATANDAŞIN BİZE 16 NİSAN'DA NE SÖYLEDİĞİNİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRECEĞİZ”

Yurtdışındaki vatandaşlarımıza da sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen evet oylarındaki anlamlı artış, terör örgütünün çağrılarına prim verilmediğini açıkça ortaya koymuştur. Vatandaşlarımız birliği, beraberliği, kardeşliği, birlikte Türkiye olmayı tercih etmişlerdir. Bunun için bu sağduyulu yaklaşımdan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. İnsanlarımızın barış, huzur, refah ve demokrasiden yana tercih kullanmaları, milli bütünlük ve birliğe omuz vermeleri son derece değerli. Millet bu oylamayla sadece anayasa değişikliğini oylamamış aynı zamanda bize ve bütün partilere ince mesajlar vermiştir. Vatandaşın bize 16 Nisan'da ne söylediğini çok iyi değerlendireceğiz.

“YSK İTİRAZLARI DEĞERLENDİRİP KARAR VERECEK”

Bu seçime gölge düşürmemelidir. Ana muhalefet partisi, HDP, Vatan Partisi gibi bazı partiler ve vatandaşlar YSK’ ya itirazda bulunmuştur. YSK’ da bunları değerlendirip, açıklayacağını ilan etmiştir. Gayet tabii hukuk devletinde demokraside itiraz etmek haklarıdır. Bunu anlayışla karşılıyoruz. En aykırı yerden bile gelse kimsenin sesine kulağımıza kapayamayız. Her seçimden sonra çıkan tablodan duyulan memnuniyetsizlikler, şikâyetler, sızlanmalar hep olmuştur. Eleştirinin, itirazın sınırı da hukuktur, adalettir. Hukuk düzeni her türlü ihtimali öngördüğü içindir ki, itirazların gideceği adresi belirlemiştir, bu adres YSK’ dır. İtirazlar değerlendirilecek ve bir karar verilecektir.

“KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİ ÇOK ÜZÜNTÜ VERİCİ”

Ancak vatandaşı sokağa çağırmak, seçimleri tanımamak, seçimlere gölge çabası boştur, anlamsızdır. Bu vatandaşlarımıza yapılmış çok büyük ayıptır ve haksızlıktır. Ana muhalefet partisine düşen yaptıkları itirazın sonucunu beklemektir. Bunun aksine yapılacak her hareket hukukun dışına çıkmak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Kimsenin hukuksuz bir tavır sergilemesi hoş karşılanmaz. Siyasi tartışmaların zemini meşru siyaset zeminidir. Herkese davetimiz bu meşru zemini korumak olmalıdır. Her vatandaşımdan istediğim bu süreçte azami hassasiyet göstermesidir. Tahriklere kapılmadan uzak durmalıdır. Siyaset yapıyorum diye kimse kimsenin duygularıyla, hissiyatlarıyla oynamaya kalkmasın. Sayın Kılıçdaroğlu 50 milyon yakın insanımızın sandığa giderek oy kullanmasına gölge düşürmesi üzücüdür.

“SONUÇLARI TANIMAZSA MİLLET DE ONU TANIMAZ”

Kemal Bey hayır, hayır demeye devam ediyor. Neymiş sonuçları tanımayacakmış! Bu ne demek? Sen bu sonuçları tanımazsan bu sonuçları ortaya koyan millet de seni tanımaz! Tamam, kabul ediyoruz iyi çalıştın, çok koşturdun ama milletin takdiri ortada. Oraya takılıp kalırsan yol alamazsın. Türkiye meşru demokratik süreçler içerisinde bu muazzam değişikliği gerçekleştirdi. Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar? Milletin tercihi ortada. CHP milletin tercihini tanımak zorundadır. Söz de karar da milletindir dedik. Bu değişiklik referandum sürecinde bütün araçlar kullanılarak medyada, kamuoyunda muhalefet ve iktidar partisi her türlü çalışmayı yaptı.

“ANA MUHALEFET DEĞİŞİKLİKLE İLGİLİ TEK BİR ŞEY SÖYLEMEDİ”

Milletimiz her tarafı dinledi. Bu değişiklikte hayır kampanyası yapanlar hiçbir sınır tanımadı. Her şeyi söylediler. Gerçekle yakından, uzaktan alakası olmayan bu değişiklikte yer almayan her şeyi söylediler. Ama bir türlü değişiklik ne getirecek ona yönelik tek bir kelime söylemediler. Biz ne dedik ilk günden, bu işin ölçüsü 50+1'dir. Bu işin kuralı, ölçüsü, meşruiyeti budur. Hep böyle olmuştur. Siyasi yasakların sona erdirilmesi 1987 referandumuna bakın. Siyasi yasakları savunan ANAP ile yasaklar kalkmalıdır diye kampanya yapanların arasında sadece 75 bin oy vardır. O zaman meşruiyet tartışması olmamıştır.

“BU SONUÇLARI HAZMETMEK ZORUNDA”

İngiltere kurucusu olduğu birlikten çıkıyor. Bu önemli kararda evet ile hayır arasındaki fark Türkiye'deki 16 Nisan'daki oy oranından daha az. Orada meşruiyet tartışması olmuyor. ABD'de oy sayısı kaybeden tarafından daha fazla. Ama delege sayısı daha fazla olduğu için Trump kazanıyor. Ama bu orada mesele olmuyor. Ana muhalefet bu halkoylamasının sonucunu hazmetmek zorunda. Demokrasiyi içselleştirmişse hazmetmek zorunda. Çareyi sokakta aramak ana muhalefet partisine yakışmaz. Millet gereken cevabını verir. Türkiye bir hukuk devletidir, yasaları çiğneyecek hiçbir sokak durumuna müsaade etmez. Ben milletime çağrı yapıyorum; tahriklere kapılmayın.

“2019'A KADAR SEÇİM YOK!”

Bundan sonra bize düşen şey önümüze bakmak. Yatırımları hızlandırmak, ekonomiyi daha da güçlendirmek, reformları hayata bir bir geçirmek. Ve 2019 3 Kasım'ına hazırlamak. 2019'da iki seçim olacak. Biri Mart'ta yerel, belediye seçimler olacak. Bir de birleştirilmiş Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimleri 9 Kasım'da olacak. Bunun dışında herhangi bir seçim yok. Vatandaşlarımızın kafasını bulandırmaya gerek yok. Milletimiz 15 Temmuz darbe girişimiyle büyük bir travma yaşadı. Ülkeyi 2023, 2071 hedeflerine hazırlamak için düne göre daha fazla hazırlanmak mecburiyetindeyiz.

“BİZE SALDIRMAYI TERCİH EDİYORLAR”

Sonuçları beğenmeyebilirsiniz ama vatandaşın iradesini gölgelemek kimsenin hakkı değildir. Bütün bunlar ortadayken yapılmaya çalışılanın iyi tahlil etmemiz gerekir. 2002'den beri ana muhalefet meşru demokratik süreçler içerisinde AK Parti'yle rekabet edecek bir çizgiye gelemedi. Sandıkta AK Parti'yi zorlayacak bir netice elde edemedi. Siyasetin meşru sınırlarını hep zorladı. Gönüller kazanmadı, halkı siyasetine ikna etmeden siyaset yapmak sonuç vermiyor. Milletle barışma yolunu seçeceğine bize saldırma yolunu tercih ediyor.

“CHP FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNDÜ”

Sonuçlar açıklanınca birdenbire referandum sürecindeki ana muhalefet partisi başkanı gitti, CHP eski fabrika ayarlarına döndü. Bunu milletimiz takip ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu yenilgisini gürültüyle, tahrikle bastırmak istiyor. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Belli ki durumunda sıkıntı var. Bizim işimiz onların iç meseleleriyle uğraşmak değil. Hep önümüze engel çıkardılar. 2007'de e-muhtırayı desteklediler. 2008'de AK Parti'ye kapatma davası açıldığında antidemokratik bu girişime ne yazık ki destek verdiler. Bu yanlıştır deme erdemini ve cesaretini gösteremediler.

“TAVSİYEMİZ MİLLETE İTAAT EDİN RAHAT EDİN”

FETÖ saldırırken onların tezlerine destek verdiler. Bugün hala 15 Temmuz'a tiyatro demektedir. Ana muhalefet partisi meşru siyaset çizgisi taşımayan bir siyaseti tercih etti. Bunun bedelini her seferinde sandıkta ödemesine rağmen bu anlayışını terk etmedi. Milletle, vatandaşla barışık olsa, kendileriyle de kavgalı olmaktan kurtulacaklar. Hayırdan hayırsız bir sonuç çıkarmak isteyen ana muhalefete son tavsiyemiz; millete itaat edin rahat edin.

“AK PARTİ SİYASETİNİN GEREĞİ SÜREKLİ KENDİNİ YENİLEMEDİR”

AK Parti teşkilatının bütün mensupları çok özverili bir çalışma sergiledi. Alınan sonuçlar zaten bunun ispatıdır. Bütün AK Parti ailesine bu sonucun alınmasında gösterdikleri gayretten dolayı teşekkür ediyorum. Çıkan bu sonuçlar bütün teşkilatımız, bölgede alınan oyların değerlendirmesini önümüzdeki süreçte sakin bir şekilde, serinkanlılıkla yapacağız. AK Parti siyasetinin gereği sürekli muhasebe, sürekli kendini yenilemedir.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ İLERİ DEMOKRASİDİR”

Bugünden itibaren hayır diyen kardeşlerimizi daha iyi anlamak için gayret edeceğiz. Onların da gönlünü kazanmanın yolunu bulacağız. Hanım kardeşlerimizle birlikte yeni ufuklara yürüyeceğiz. Gençlik kollarımız aynı dinamik ruhla çalışmalarını sürdürecektir. Türkiye'nin geleceği bu kadrolarla şekillenecek. Bu yol millete hizmet yoludur. AK Parti siyasetinde çığ açmış reformcu bir partidir. Türkiye'de bütün vatandaşlarımızın özgürlüklerini kısıtlayan ne kadar yanlış politika varsa hepsinin önünü açtık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi daha ileri bir demokrasi için başlangıçtır. Biz millete rağmen iş yapmak arzumuz olmadı. AK Parti var oldukça bu ülkede demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin teminatı olmaya devam edecek.

“KAZANAN MİLLETTİR!”

Farklılıklara saygı duyduk. AK Parti bugün de yarın da milletinin yanında olacaktır. Halkoylamasından önce bütün samimiyetimizle, evet çıkması halinde bu halkoylamasının kaybedeni olmayacaktır. Kazanan vatandaşımızdır, kazanan millettir, kazanan Türkiye'dir. Kazanan demokrasidir, kazanan hukuk devletidir. Artık demokrasiden dönüş yok. Bunu da herkes böyle bilsin. Pazartesi günü Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplantımızı gerçekleştirdik. OHAL'in 3 ay uzatılması yönünde MGK'nın tavsiyesi doğrultusunda Bakanlar Kurulu olarak karar aldık. Meclis de karara bağlandı. OHAL millete ilan edilmiş değil OHAL bizim 15 Temmuz'dan sonra kendimize ilan ettiğimiz bir durumdur.

“ANAYASANIN ÜÇ MADDESİ HEMEN YÜRÜRLÜĞE GİRECEKTİR”

Bu anayasa değişikliğinin üç tane maddesi hemen yürürlüğe giriyor. Bir tanesi HSK'nın bu değişiklik doğrultusunda yeniden oluşturulmasıdır. 4 tanesi Cumhurbaşkanımız tarafından belirlenecek. 2 tanesi Adalet Bakanı ve Müsteşar doğal olarak belirlenecek. Geri kalanı Meclis belirleyecektir. Milli iradeyi temsil eden Meclis ilk defa HSK’ ya üye seçecek. Bu da demokraside yeni bir adımdır. Ayrıca yargıda birlik sağlanacaktır. Askeri mahkemeler fiilen sona erdirilmiş yargı birleştirilmiştir dedi.