'Önemli olan farkında olmaktır!'

Bartın İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli Psikolog Sefa Ketenci, Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle yaptığı açıklamada otizmde farkındalığın ve eğitimin çok önemli olduğunu belirterek 'Otizm bir eksiklik değil farklılıktır, önemli olan şey bunun farkında olmaktır.' dedi.

'Önemli olan farkında olmaktır!'

Bartın İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Psikolog Sefa Ketenci, otizm hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Otizmin sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen, belirtileri yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan gelişimsel bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Psikolog Ketenci, otizmde farkındalığın ve eğitimin önemine vurgu yaptı. Otizmli çocukları tanımlamak için gerekli verilerin çocukların davranış ve gelişim sürecinde olduğunu belirten Psikolog Ketenci, ailelere de önemli uyarılarda bulunarak şunları söyledi:

Otizm spektrum bozukluğunun nedenleri?

“Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan ve kişinin sosyal, entelektüel ve dil açısından toplumla ilişkisini kısmen ya da tamamen yok eden bir durumdur. Bu bozuklukta sosyal ilişki ve iletişim alanlarında belirgin güçlükler, yineleyici-sınırlı-olağan dışı davranış örüntüleri ve ilgiler vardır. 1943 yılında Kanner tarafından tanımlanan Otizm Spektrum Bozukluğu, kronik bir bozukluktur, yaşam boyu sürer, yaşla ve olgunlaşma ile belirtilerin görünüm ve şiddetinde değişiklik gözlenir. Bugün, otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.

Otizmin yaygınlığı

Otizm Spektrum Bozukluğu, Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control Prevention)'nin verilerine göre 2006 yılında her 150 çocuktan 1’inde otizm görülürken, 2012 yılında her 88 çocuktan 1’inde otizm görülmüştür. 2014 yılında verilen son bilgiye göre de, her 68 çocuktan 1’inde otizm görülmektedir. Bu veri ABD deki yaygınlığın tahmini değerlerini göstermekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün Ocak 2016’da yayınladığı bilgi metnine göre her 160 çocuktan 1’inde otizm olduğu tahmini belirtilmiştir.

Otizm spektrum bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Sosyal iletişim ve sosyal etkileşim

Göz teması kuramama, vücut dilini anlamama ve kullanamama, parmakla işaret ederek gösterme gibi jestleri anlama ve kullanmada yetersizlik, yüz ifadelerinde ve sözel olmayan iletişimlerinde sınırlılık gibi sosyal etkileşim kurma amacıyla kullanılan sözel olmayan iletişim davranışlarında yetersizlik, karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürmede yetersizlik, ilgileri ve duyguları paylaşmada sınırlılık, sosyal iletişim başlatma ya da sosyal etkileşime tepkide bulunmada yetersizlik gibi karşılıklı sosyal-duygusal tepkilerde yetersizlik, sosyal bağlamlara uygun davranamama, hayali oyun oynayamama, arkadaş edinememe ve akranlarına karşı ilgisizlik gibi ilişki kurma, sürdürme ve ilişkiyi anlamada yetersizlik.

Tekrarlanan (Sterotipik) Takıntılı Davranışlar

Tekrarlanan ya da takıntılı motor davranışlar, nesne kullanma ya da konuşma, aynılık üzerinde ısrar etme, rutinlere aşırı bağlılık, yoğunluğu açısında anormal denilebilecek derecede takıntılı ve sabit ilgilere sahip olma, belli ses, doku ya da koku gibi duyusal uyaranlara karşı aşırı tepkili olma ya da tepkisiz kalma.

Ne zaman şüphe edilmelidir?

Otizmin erken yıllarda belirlenmesi erken müdahale çalışmalarının başlatılması açısından çok önemlidir. Çocuklar 18 aylık olmadan önce otizm tanısı koymak zor olarak düşünülse de 6-18 aylar arasında bazı belirtiler, ilk işaretler ortaya çıkabilir. Eğer çocuğunuz 6. ayda gülümsemiyorsa, yüz ifadelerinize kısıtlı tepki veriyorsa, 12 ay sonunda bir şeyi işaret ederek göstermiyorsa, yabancılardan korkuyorsa, sesin geldiği yöne doğru bakmıyorsa isminin söylendiğinde tepki vermiyorsa, 18 ayda hayali oyun, -mış gibi oyun oynamakta zorluk çekiyorsa, oyuncaklarla amacına uygun oynamayı bilmiyorsa, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa ve katılmıyorsa, konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa ya da garip biçimde konuşuyorsa, bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa, sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, hep kendi bildiğince davranıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, günlük yaşamındaki düzen ve rutin değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,24 ay sonunda basit talimatları dinliyor ve uygulamıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyor, yanından uzaklaşınca fark etmiyor, sizi aramıyorsa, diğer çocuklarla oynamıyor, çocuklar gruplaştığında aralarına katılmıyorsa, taklit etmiyorsa ya da çok sınırlı taklit becerisi var ise, sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, hep kendi bildiğince davranıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, bu durumda zaman kaybetmeden endişelerinizi çocuk doktoru ile paylaşmanız gereklidir. Eğer bu sorulara cevabınız ‘evet’ ise en kısa zamanda aile hekiminize danışın.

Nereye başvurmalıyım?

Çocuğunuzda farklı davranış ve özellikleri fark ettiğinizde öncelikle aile hekiminize danışmanız önemlidir. Aile hekiminiz sizi bulunduğunuz yere göre yönlendirecektir. Ülkemizde OSB tanısını çocuk ruh sağlığı hastalıkları uzmanları koymaktadır.

Tanısı nasıl konulur ve tedavisi nelerdir?

Çocuk ruh sağlığı hastalıkları uzmanı, çocuk ruh sağlığını değerlendiren, tanılayan ve tedavi eden doktordur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, gerekirse tanı konulmasına destek olacak bir takım ölçekleri doldurmanızı isteyebilir. Uluslararası tanı ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. İlaç, eğitime destek olmak ve istenmeyen davranışları kontrol altına almak amacıyla verilir. Otizm spektrum bozukluğunun ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir.

Özel eğitim hizmetlerinden nasıl yararlanabiliriz?

Erken tanı ve özel eğitim otizmde en önemli şeylerdir. Mili Eğitim Bakanlığı ve Rehberlik Araştırma Merkezleri kurumlarında çocuğunuzun eğitiminin planlanması ve yürütülmesi için sağlık kurulu raporu almanız gerekmektedir.  Sağlık Kurulu Raporu almak için, Sağlık Kurulu ve mümkünse çocuk psikiyatrisi uzmanı bulunan bir hastaneye başvurmalısınız.

Dikkat edilmesi gereken en önemli en yaygın unsurlar

Eğitime mümkün olduğunca erken (1,5-2 yaş) başlanmalı, yoğun ve sürekli olmalı, bireysel özelliklere ve gereksinimlere uygun olmalı, ailenin katılımı sağlanmalı, özel bir program kullanılmalı, Bilimsel Dayanaklı Uygulamalar olan uygulamalı davranış analizine dayalı yöntem ve tekniklere yer verilmeli. Öncelikli ve ağırlıklı olarak bire-bir eğitime sonrasında giderek küçük grup ve büyük grup eğitimine başlanmalı. Gerektiğinde görsel desteklerden ve alternatif/destekleyici iletişimden yararlanılmalı, kazandırılan becerilerin genellenmesine ve davranış sorunlarının çözümüne yönelik planlamalar yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki otizm bir eksiklik değil farklılıktır, önemli olan şey bunun farkında olmaktır.”