İYİ PARTİ İTTİFAK TARTIŞMALARINA BARTIN'DAN SON NOKTAYI KOYDU

2019 yerel seçimlerinden önce İyilik Kervanı Yollarda programını uygulamaya koyan İyi Parti, programın ikinci turunu Bartın ve Zonguldak'a ayırdı. Bu kapsamda Bartın'a gelen İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Bartın'dan yerel seçimlerde ittifak tartışmalarına son noktayı koydu. İyi Parti'nin gündemine ittifak olmadığını ve seçimlerine tek başına hazırlandıklarını ifade eden Nuhoğlu, 'Bu mahalli seçimlerde bütün yörelerde seçime katılıyoruz. Her yörede en çok oyu alabilecek, seçim kazanabilecek adayları tespit etmek için herkesten önce yollara düştük' dedi. 24 Haziran seçim sonuçlarını da değerlendiren Nuhoğlu, Türkiye'nin şuanda yaşadığı 3 temel sorunu ise rejim, ekonomi ve Suriye meselesi olarak sıraladı.

İYİ PARTİ İTTİFAK TARTIŞMALARINA BARTIN'DAN SON NOKTAYI KOYDU

Nuhoğlu: “Gündemimizde ittifak yok”

İyi Parti, 2019 yerel seçimlerinde önce bölgelerin ve teşkilatların nabzını tutmak ve değerlendirmelerde bulunmak amacıyla İyilik Kervanı Yollarda programını uygulamaya koydu. Parti bu kapsamda programın ikinci turunu Bartın ve Zonguldak bölgesine ayırırken İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu bunun için dün Bartın’a geldi. Genel İdare Kurulu Üyeleri Bircan Akyıldız, Hakan Ünser ve Berat Yılmazel İyi Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik’le birlikte Bartın’a gelen Nuhoğlu 24 Haziran seçim sonuçlarını ve Türkiye’nin şuanda içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumu değerlendirerek 2019 yerel seçimlerinde İyi Parti’nin yol haritasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İyi Parti Bartın İl Başkanı Mehmet Kasapoğlu başta olmak üzere teşkilat mensuplarının da yer aldığı basın açıklamasında Nuhoğlu, Bartın’dan ittifak tartışmalarına son noktayı da koymuş oldu.

Nuhoğlu: “Ülkemizde çok ciddi sorunlar yaşanıyor”

24 Haziran genel seçimlerinin erkene alınmasının 2 temel nedeni olduğunu ifade eden Nuhoğlu bunlardan birisinin İyi Parti’nin seçime girememesi ikincisinin de o günlerden kendini gösteren ekonomik kriz olduğunu kaydetti. Bu ki temel nedenden hareketle genel seçim sonuçlarını değerlendiren Nuhoğlu şunları söyledi:

“İyilik Kervanı Yollarda programı kapsamında Bartın’a geldik. Genel seçimler üzerinden bildiğiniz gibi 3 ay geçti. 6 ay sonra da mahalli seçimler var. Genel seçimlerden çıkan sonuçlar İyi Parti açısından bakıldığı zaman medyada umduğumuz gibi bize yer verilmediği aşikar. Ülkemizde çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir taraftan seçim sonuçlarının değerlendirilmesi, diğer taraftan ülke sorunlarının gündeme getirilmesi için İyi Parti Başkanlık Divanında 3 hafta evvel aldığımız karar İyilik Kervanı Yollarda programının uygulanması şeklinde oldu.

“Birinci neden İyi Parti’yi seçime sokmama ikinci neden ekonomik kriz”

11 ay önce kurulan bir partiyiz. Kurulduktan 7,5 ay sonra da bir baskın seçimle karşılaştık ve seçimlere katıldık. Ülkede 16 yıldır yıpranan ve yorulan bir iktidara rağmen umut veren bir muhalefetin olmaması İyi Parti’nin kurulmasının en öneli sebebidir. Bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bizim seçimlere giremememiz içinse her şey yapıldı. AKP Hükümeti İyi Parti’yi seçimlere sokmamak için baskın seçim kararı aldı. Çünkü ilk defa kendisine rakip olabilecek bir muhalefet partisi çıkmıştı ve seçimlere girmemesi gerekiyordu. Baskın seçim kararı almasının ikinci sebebi de Türkiye bir ekonomik krize doğru yaklaşıyordu. Biz kurulduğumuz ilk günden beri Türkiye ekonomisinin bir krize doğru gittiğini ve bunun için de acilen yapısal tedbirler alınması gerektiğini ifade ettik.

“Ekonomiyle ilgili en yetişmiş kadrolara sahibiz”

İyi Parti Türkiye’nin bütün sorunlarıyla ilgili ama özellikle ekonomiyle ilgili en yetişmiş kadrolara sahip bir partidir. Eski Hazine Müsteşarı ve Bakan Ayfer Yılmaz ve Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz dünya çapında genç ekonomi uzmanı kadrolarla yaptıkları çalışmaları her ay brifing şeklinde Başkanlık Divanımıza sundu ve Türk ekonomisinin çok kötüye gittiğini ve buna mutlaka dur denmesi gerektiğini ifade ettiler. Bizde bunları zaman zaman açıkladık. İşte bu ekonomik dar boğaz hükümet çevrelerince de fark edilince birinci nedene ilave olarak erken seçime gittiler.

“Seçmen algı operasyonuna karşı bu kadar direnebildi”

Seçimlere girdiğimizde ise karşımızdaki partiler çok büyük paralarla seçimlere katıldı. Hazine yardımı aldıkları gibi büyük ölçüde maddi yardıma sahip olan yandaşlarından bağışlar da alarak devasa bir bütçeyle seçimlere girdiler. İyi Parti ise kurucularının bağışları dışında hiçbir geliri olmadan bu seçimlere dar bütçeyle katıldık. Üzerimizde medya yasağı vardı. Sadece bir, iki medya kuruluşunda yer alabildik. Muharrem İnce de çıktıktan sonra her şey değişti. Yandaş medya Muharrem İnce’yi şişirmeye başladı. İzmir, Ankara, İstanbul mitingleri çok abartılı bir şekilde verildi. Türk seçmeni bu algı operasyonuna karşı bu kadar direnebildi.

“Umut olabilecek, alternatif olabilecek tek parti İyi Parti’dir”

Bunun sonucunda 24 Haziran akşamı AK Parti oylarını 8 puan düşürerek seçimden çıktı. Demokratik Parlamenter Sistem devam etmiş olsaydı hükümet kuramayacaktı. CHP Muharrem İnce yüzde 30’u geçmesine rağmen oylarını 3 puan düşürerek seçimden çıktı. Bir kez daha görüldü ki Türkiye’de CHP kesinlikle iktidar olmaz. HDP kendine göre oylarını korudu ama Türkiye’nin partisi olamayacağını ve dolayısıyla iktidar olmayacağını bir kez daha gösterdi. MHP, bütün tahminlerin ötesinde oylarını korudu ama bir şey daha ortaya çıktı ki MHP’nin Türkiye’de iktidar olma niyeti yoktur. Geriye umut olabilecek, alternatif olabilecek tek parti İyi Parti kaldı. Yüzde 10,16 oranında oy alarak TBMM’de grubunu kurdu. Bundan sonrada hazine yardımını da almaya hak kazandık.

“Parlamenter Sisteme yeniden dönmek için köprübaşını tuttuk”

Genel Başkanımızın da ifadesiyle İyi Parti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de Demokratik Parlamenter Sisteme yeniden dönmek için köprübaşını tutmuştur. AK Parti’nin herhangi bir tökezlemesi, sarsılması durumunda İyi Parti vardır. Ama bu seçimlerden sonra Türkiye’nin önüne bazı sorunlar daha net çıktı. Çıkan bu sorunlar seçim sonuçlarını doğru düzgün analiz etmeye fırsat bile vermedi. Türkiye çok sorun yaşamakta ama 3 sorun öne çıkmaktadır.

“Rejim sorunu adeta devlet sorununa dönüşmüştür”

Bunlardan bir tanesi rejim sorunudur. Bu rejim sorunu adeta devlet sorununa dönüşmüştür. Ankara’da sarayda 16 bakanlığa indik dense de bakanların bazılarının 60’a yakın bakan yardımcısı vardır. Eski devlet düzeninde bulunan genel müdürlüklerin yerine sarayda bir takım kurullar oluşturulmakta ama bunların çoğu hazır olmadığı için devlet adeta başsız durmaktadır. Rejim AK Parti sözcülerinin son yıllarda sıkça zikrettiği gibi parantezin kapatılmasına reklam arasının bitmesine ve yeni Türkiye’nin kurulmasına yol açtı. Türkiye’de rejim değiştir. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesine ve kurucu iradeye tamamen aykırı bir yönetim başlamıştır.

“Ekonomik kriz üreten ekonomi modeline geçmeden çözülemez”

Ama bu yönetimle birlikte rejim krizinin ötesinde ekonomik kriz baş göstermiştir. Beklenen bir şeydi ve bizce çok görülen bir şeydi. Çünkü uzun yıllardır Türkiye inşaat sektörüne dayanan, ithalat ağırlıklı ve tüketim ekonomisini benimsemiş bir iktidar tarafından yönetildi. Halbuki bir yapısal değişiklik mecburiyeti vardı. Bu yapısal değişiklikle Türkiye üreten ekonomi modeline geçmeliydi. Bu kriz kabul edildiği zaman yaklaşık 1 ay önce bunu Türk kamuoyuna bildirdik. İyi Parti kadroları bu krize karşı çok doğru ve iyi çalışmalar yürüttü. “Bu çalışmaların sonuçlarını ülke meselesi olduğu için AK Parti’yle paylaşmaya hazırız. Yeter ki ülke ekonomisi düzelsin” dedik. Ancak bugüne kadar böyle bir talep gelmemiştir.

“Bu kriz papaz sorunu değildir”

Bu kriz Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 gün önce ABD’de ifade ettiği gibi papaz sorunu değildir. Ama Sayın Cumhurbaşkanı yeni ifade etmiştir. Bu sorun papaz sorunu olarak ABD’nin ve Trump’ın bazı kararları sonucu çıkmış gibi gösterildi. Oysa göstere göstere geliyordu. Şimdi Cumhurbaşkanın ağzından bir papaz meselesi olmadığını duymuş olduk. Bu ekonomik krizden her ne kadar şuanda durgunlaşmış gibi görünse de bu ekonomik modeli değiştirmedikçe çıkma imkanı yoktur. Türk ekonomisinin esas sorunu yapısaldır. Tüketen ekonomi modelinden üreten ekonomi modeline geçme mecburiyeti vardır. Bunun için İyi Parti bütün projelerini hazırlamıştır. Bunları hükümete sunmaya da hazır olduğunu ifade etmiştir.

“Suriye meselesi Türkiye’nin başına adeta bela oldu”

Üçüncü bir sorun Suriye krizidir. 4 milyona yakın Suriyeli göçmen ülkemizde yaşamaktadır. Halep’te ve Antep’te ortak Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığı ve first laydilerin yatlarda çok mutlu geziler yaptığını herkes hatırlamalıdır. Türk milleti de gerçekten mutluluk duyuyordu. Biz komşularımızla gerçekten sıfır kriz istiyorduk ama göstere göstere bu kriz geldi ve Türkiye’nin başına adeta bela oldu. 4 milyona yakın mülteciye ifade edildiği gibi 35 milyar dolar civarında bir harcama yapılmıştır. Son günlerde ise İdlib merkezli yeni bir krizin başlayacağı ihtimali vardı. Şimdilik bu ihtimal son Soçi görüşmesiyle yani oradaki terör gruplarının çıkmasına yönelik alınan kararlar doğrultusunda durmuştur. İnşallah patlamaz. Ama Suriye kriz olmaya devam edecektir. Çünkü artık güneyde bizim komşumuz Suriye değildir. Rusya’dır, ABD’dir, İran’dır, Çin’dir, Fransa’dır.

İyilik kervanı ilk turu tamamladı

Bu 3 ana sorundan başka eğitim başta olmak üzere birçok sorunu Türk milleti yaşamaktadır. Biz bu sorunları milletimize aktarabilme sıkıntısı yaşıyoruz. Başkanlık Divanımız bu sorunları ve seçim sonuçlarını halkımıza iletmek, ekonomik krizin sonunda halkımızın neler yaşadığını görmek, teşkilatlarımızla meselelerimizi konuşmak ve mahalli seçimlerin nasıl geçmesi konusunda teşkilatlarımızla fikir alışverişinde bulunmak amacıyla bir karar aldık ve bunun için yollara çıktık. Bütün Türkiye’yi dolaşmaya başladık. Birinci turu geçen hafta tamamladık. Sakarya, Düzce ve Bolu illerini gezdik. İkinci turda Bartın ve Zonguldak’ı dolaşacağız. Üçüncü turda tüm Türkiye’yi dolaşacağız. Bugün ki ziyaretlerimizi Çarşamba günü yapacağımız Başkanlık Divanında değerlendireceğiz.”

“Bütün yörelerde seçime katılıyoruz”

Gazetecilerin yerel seçimlerle ilgili sorularını da yanıtlayan Hayrettin Nuhoğlu bir gazetecinin

“İyi Partinin bu yerel seçimde hedefi ne olacaktır? Sorusuna “Mahalli seçimler 6 ay sonra yapılacak ve bizim için çok önemli. Daha önce bu konuda köprübaşını tuttuğumuzu ifade ettik. Bu mahalli seçimlerde bütün yörelerde seçime katılıyoruz. Her yörede en çok oyu alabilecek, seçim kazanabilecek adayları tespit etmek için herkesten önce yollara düştük. Teşkilatlarımızla birlikte yöre halkının da görüşlerini almaya çalışacağız. Bu iyi adaylarla da mahalli seçimlerde genel seçimlerde aldığımız oyun çok üzerinde oy alacağımızı düşünüyoruz ve o doğrultuda bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çünkü eksiğimiz olan hazine yardımını ocak ayı itibariyle alacağız” şeklinde cevap verdi.

“Seçimlerin erkene alınması ya da ertelenmesi söz konusu değil”

Başka bir gazetecinin “Yerel seçimlerin ekonomik nedenlerden dolayı erkene alınma ya da ertelenmesi söz konusu olabilir mi?” sorusunu ise Nuhoğlu  “Hayır ikisi de olmaz. Mahalli seçimlerin tarihi Anayasamıza göre belirlenmiştir. Anayasamızda her 5 yılda bir mart ayının son Pazar günü mahalli seçimler yapılır ifadesi yazılı. Dolayısıyla 31 Mart 2019 mahalli seçimlerin yapılacağı gündür. Erkene alınma ihtimali artık kalmamıştır. Çünkü anayasa değişikliği gerekir. Anayasayı değiştirecek referanduma gitmeden önce değiştirecek çoğunluk AKP ve MHP’de yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi çok önce buna katılmadığını açıklamıştır. Halkların Demokrasi Partisi de buna benzer bir açıklama yapmıştır. Dolayısıyla o ihtimal ortadan kalkmıştır. Teyit edilmesi meselesine gelince, seçimlerin nasıl teyit edileceği yasalarda bellidir. Öyle bir ihtimalde gözükmüyor. Bu da ancak savaş ihtimalinde Meclis kararıyla olur. Seçimler 31 Mart 2019 Pazar Günü yapılacaktır.” şeklinde yanıtladı.

“Gündemimize ittifak yok”

“Seçimlerde İyi Parti bir ittifak içerisinde yer alacak mı?” şeklindeki soruyu da  yanıtlayan Nuhoğlu, “Hayır gündemimize böyle bir şey yok. Sahaya çıkma sebebimiz bu. Tek başımıza hazırlanıyoruz. Zaten ittifak olabilmesi için yasal düzenleme gerekiyor. Evvelki gün MHP Mahalli İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyla AKP Mahalli İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı bir araya geldi. Ama AKP Genel Başkan Vekili dün akşam bunun resmi görüşme olmadığını söyledi. Bunun bir zemine oturmadığını ifade etti. Yasal düzenleme olmadan zaten bir ittifak olmaz. Genel seçimlerdeki ittifak o seçimlere özel olarak çıkarılmış bir ittifaktır. Burada uygulanma ihtimalide yoktur. Böyle bir yasal düzenleme yapılırsa şayet elbet o yasal düzenlemeye bakılır. Türkiye şartlarında ne gerekiyorsa o zaman karar verilir. İyi Parti mahalli seçimlere tek başına ve çok iddialı bir şekilde hazırlanan bir partidir.” dedi.

“Yörede kim seviliyorsa o adayı çıkardığımız takdirde iyi sonuçlar alacağımıza eminiz”

Hayrettin Nuhoğlu son olarak “Gezdiğim yörelerde edindiğim izlenimleri özetlemem gerekirse belediyelerin birçoğunda beceriksiz  yönetimler var. Gene birçoğunda ortak çok ciddi partizan yönetim vardır. Ve bazıları da yönetimi değiştirmelerine rağmen çok başarısız oldukları için halk tarafından tepki almaktadırlar. Sakarya Karasu AKP’li belediye başkanı tarafından yönetiliyor. Bayram sonrasında Vali Beyi ziyaret ettiğimizde söyledik. Kendisi de itiraf etti ve tedbir alacağını söyledi. Karasu’da 6 bin 500 kişi salgın hastalık yüzünden hastanelere başvurdu. Türkiye bunu duymadı bile ama orada yaşayan insanlar bunu yaşadı. İçme suyuna karışan bir takım mikroplar yüzünden yaşandı bu olay. Karasu yeniden bir AKP’li belediye başkanı istemiyor izlenimi var. Ama asıl mesele SASKİ Genel Müdürlüğünden kaynaklanıyor dediler. SASKİ Genel Müdürlüğü de Sakarya Büyükşehir Belediyesine bağlı bir kuruluştur. Değiştirmemekte ısrar ediyorlar. Sakarya’da en uzak köyler bile artık mahalle. Ve o mahallelere su parası, elektrik parası gibi bir sürü para ödüyorlar ancak asla hizmet alamıyorlar. Bu şikayetler o kadar çok artmış ki. İşte biz bu şikayetleri Bartın’da tespit etmeye çalışacağız. Yörede kim seviliyorsa o adayı çıkardığımız takdirde iyi sonuçlar alacağımıza eminiz. Bunun için başka bir arayış içerisinde de olmayacağız” ifadelerinde bulundu.