Hayvan aşılama çalışmaları devam ediyor

3 ayda 34 bin 252 hayvan aşılandı

Hayvan aşılama çalışmaları devam ediyor

Nurdan Eroğlu

Bartın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, il genelinde hayvan aşılama çalışmalarına devam ediyor. Geçen yıl Bartın’da şap, brusella, LSD, çiçek, koyun ve keçilere veba aşıları olmak üzere toplam 158 bin 880 büyükbaş ve küçükbaş hayvan aşılayan Müdürlük, bu yıl da şuana kadar 34 bin 252 hayvana şap ve diğer aşılardan aşılama yaptı.

Bartın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, il genelinde hayvan aşılama çalışmalarına devam ediyor. Müdürlük, geçen yıl Bartın’da şap, brusella, LSD, çiçek, koyun ve keçilere veba aşıları olmak üzere toplam 158 bin 880 büyükbaş ve küçükbaş hayvan aşılama yaptı. Bu yıl ise "Hayvan Hastalıklarıyla Mücadele Programı" aynı çalışmaları yürüten Müdürlük, şuana kadar 34 bin 252 hayvana şap ve diğer aşılardan aşılama yaptı. Şap aşılama ilk dönemi 31 Mart 2017 tarihinde sona erecek. Şap aşılamasının dışında da diğer aşılamalara da devam edilecek.

“MUTLAKA BRUSELLA AŞISINI YAPTIRIN”

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri yeni doğan buzağılara da brusella aşısının yapılması gerektiğini söyledi. Yetkililer “Aşılamanın hayvan sağlığı ve ekonomik açıdan çok büyük bir öneme sahip olmasının yanında hayvancılık desteklemeleri tebliği gereğince yeni doğan buzağıların sahiplerinin destekleme alabilmesi için istenilen şartlardan birisi de brusella aşısının da yaptırılmış olması gerekmektedir. Bu nedenlerden dolayı çiftçilerimizi hayvanlarını aşılatma hususunda hassas davranmalarını ve ihmal etmemelerini rica ediyoruz” dedi.

Peki 31 Mart’ta ilk aşılama dönemi sona erecek olan sap hastalığı nasıl bir hastalık? Brusella hastalığı yeni doğan buzağılar için neden tehlikeli?  İşte o soruların cevabı!

ŞAP HASTALIĞI NEDİR?

Evcil veya yabani tüm çift tırnaklı hayvanlarda görülebilen, kronik durumlarda zayıf ve yavru hayvanlarda ölüme sebebiyet veren, genellikle et, süt ve iş gücü kaybına sebep olan viral bir hastalıktır. Türkiye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca ihbarı mecburi hastalıklar arasında yer almaktadır. Hastalığın mortalitesi düşük olmasına karşın yüksek morbiditeye sahiptir. Bu şu anlama gelir: Öldürücü olmamakla birlikte sürü içerisinde veya bölgede hızla yayılır. Her ne kadar zoonoz kabul edilse de insanlara bulaşma oldukça nadirdir. Hastalık Türkiye'de ilk olarak 1914 yılında istatistiki bilgi olarak kayıt altına alınmıştır. Yüksek sıcaklık, direkt güneş ışığı virüs için uygun olmayan şartlardır. Direk güneş ışığı virüsün tahrip olmasına sebep olur. Direk güneş ışığına maruz kalmadığı şartlarda 40 °C 12 saatte, 60-65 °C 30 dakikada, 85 °C ise hemen tahrip olur. (sütü kaynatmak, eti kaideye uygun şekilde pişirmek virüsü temizler) Virüs normal hava şartlarında yaşamını sürdürür, virüs bilinen birçok dezenfektana karşı dayanıklıdır. Hastalık etkeninin normal koşullarında yaşama standartları donmuş sperma (-270 °C) 30 gün, yapağıda 24 gün, deri ve kıllarda 28 gün, kuru ot ve danelerde 130 gün, ayakkabı ve lastik çizme 80-100 gün, toprakta 28 gün dondurulmuş taze ette 1 yıl süreyle hastalık yapma yeteneğini korur.

Nasıl yayılır?

Hastalığın yayılışı 2 farklı unsurla gerçekleşir: Hasta hayvanlarda bunların ağız salya akıntısı, idrar ve dışkıları, sütü ve mihraklarda oluşan vezikülerin patlaması ile olur. Taşıyıcı hayvan ve kaynaklar ise  fare, kuşlar, yaban domuzu, kanatlılar hastalığın yayılmasında rol oynar. Suni tohumlama, hastalıklı ortamda bulunan kaba yem, hayvan altlığı, su, hastalıklı ortamda kullanılan elbise, kıyafet ve malzemenin (sağım makinesi, kaşağı, zincir) dezenfekte edilmeden kullanılması ve hayvan nakilleri yayılır. Hastalıklı hayvan ürünlerinin gerekli işleme tabi tutulmadan piyasaya sürülmesi hastalığın salgın haline gelmesinde önemli rol oynar.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Etken kuluçka dönemini bitirdikten sonra; yüksek ateş (40-41 °C), durgunluk, iştahsızlık, süt verimi kaybı, sürüden geri kalma. iç ağız bölgesinde kızarıklık, yem yememe, ağızdan salya akması, ağız salya akması, dilin soyulması, dilin dışarı çıkması görülür. Tırnak arasında oluşan yaralar, kızarıklık, apse ve ilerleyen dönemlerde tırnak düşmesi görülebilir. Meme yangıları sebebiyle; hayvan buzağının emmesine dahi izin vermez. Ağrı çeker. Sağımı reddeder. Süt verimi düşer. Buzağı, kuzu ve oğlaklar da hastalık belirtileri tam olarak görülmeden ani ölümlere rastlanabilir.  Hastalık insanlarda da lokal ve hafif etkili olarak görülebilir. Belirtisi ağız ve el bölgesinde su dolu kabarçık oluşumu şeklindedir. Çocuklarda daha etkilidir.

NASIL TEŞHİS VE TEDAVİ EDİLİR?

Teşhiste ağız bölgesinde salya, köpüklü akıntı ve/veya tırnak arası bölgesinde oluşan erozyonlar ön teşhis için en belirli görüntüdür. Bu lezyonlar meme bölgesinde özellikle meme başlarında görülebilir ama bu teşhis için tam bir ayrım sağlamaz. Viral bir hastalıktır, birçok çeşidi olduğundan tam olarak tedavisi yoktur. Diğer hayvanlara sonradan bulaşmaması için sünger ile geçirilir, antibiyotik uygulanarak önü kesilir. Ağızdaki rahatsızlıkları gidermek için soda ve çamaşır suyu ile yıkanır. Böylece hayvanın dili soyulur ve rahatlama görülür.

KORUNMA TEDBİRLERİ NELERDİR?

Şap hastalığı, Türkiye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının salgın hastalıklarla mücadele programında yer alan bir hastalıktır. Bu yüzden yurt genelinde 6 ayda bir aşılama programı gerçekleştirilir. Mümkün olduğunda dezenfekte olmadan ahırlara girilmemelidir. Ahırların duvarları, tabanı, yemliği kolay dezenfekte edilebilecek malzemeden inşa edilmeli ve dezenfeksiyonu düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Hayvanların devamlı bağlı kaldığı ahırların yanında yeni alınan hayvanların bağlanacağı ayrı bir bölüm inşa edilmelidir. Bakıcıların ahıra girerken özel elbise ve çizme giymeleri sağlanmalı ve başkalarının ahıra girmelerine izin verilmemelidir. Bakıcıların veya hayvanların ahıra giriş-çıkışta üzerine basacakları dezenfektanlı paspasların kapı önlerinde bulunması gerekmektedir. Sağımlardan önce ellerin, memelerin ve sağım ekipmanlarının her seferinde dezenfeksiyonuna titizlikle dikkat edilmelidir. Hayvanlar sistemli olarak şap hastalığına karşı koruyucu olarak aşılatılmalıdır. Bölgeye yeni getirilen hayvanların hastalığı taşıyıp taşımadığı takip edilmelidir. Aşısız hayvanlar ahıra sokulmamalıdır. Hastalıktan şüpheli hayvanlar hemen ayrı bir ahıra alınmalıdır. Hasta hayvanla ilgilenen bakıcı diğer ahırlara girmemeli, giydiği elbise ve çizmeler o ahırda kalmalıdır. Hasta hayvanın bulunduğu ahırdan çıkarılan artık yem ve altlıklar derhal yakılmalıdır. İhbari mecburi bir hastalıktır. Görülmesi durumunda Tarım bakanlığı teşkilatına haber verilmesi gereklidir.

BRUSELLA HASTALIĞI NEDİR?


Halk arasında "Yavru atma", "Malta humması" veya "Dalgalı humma" olarak bilinen hastalığa, brusella denilen bir mikrop neden olur. Brusella mikrobu, insan, sığır, koyun, keçi ve domuzlarda yavru atma, kısırlık ve meme hastalıkları yapar. Mikrop, hasta hayvanların dışkı, süt ve atık yavru zarları (son'u) ile çevreye bulaşıp, insanlarda hastalık meydana getirir. Ahır veya ağıl içinde hayvanlar arasında bulaşma ağız, deri, göz yoluyla, çiftleşme veya sağım sırasındaki hatalar sonu meme yoluyla olur. Mikrobu taşıyan gebe hayvanlar yavru atarlarken veya doğururken atık yavru zarları ve suları ile çevreyi bulaştırırlar. Mikrobu taşıyan hasta hayvanların çoğu, yavru attıktan sonra aylarca sütleri ile mikrobu çıkarırlar. İneklerde yavru atmalar genellikle gebeliğin 6. ve 8. aylarında, koyun ve keçilerde gebeliğin ileri devrelerinde olur. İnek, koyun ve keçilerde, birinci yavru atımından sonra, ikinci atık olayları nadiren görülür. Brusellada genellikle hasta hayvanları tedavi yoluna gidilmez. Hastalar ayrılarak mezbahaya gönderilir. Sığırlarda ihbarı mecburi hastalıklardandır. 

NASIL BULAŞIR?

Brusella hastalığı hasta hayvanların eti, sütü ve sütünün ürünleriyle temas eden insanlara bulaşabilir. Özellikle keçiden geçer. Keçinin kaynatılmayan sütünden ve kaynatılmamış sütten yapılan peynirinden bulaşır. 
BELİRTİLERİ NELERDİR?

Çok yüksek olmayan ve zaman zaman titreme şeklinde bir ateş yapar. Gece terlemelerinde ateş normale düşer. Bu hastalık olan kişiler çabuk yorulur ve çok sık terlerler. İştahsızlıkta bu hastalıkla birlikte ortaya çıkan belirtilerdendir.