Gizli: 'Bu ülkenin özlediği gibi kucaklaşabiliriz'

Saadet Partisi İL Kadın Kolları Başkanı Fatma Gizli 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklamasında bulundu. Siyasal, hukuksal, sosyal düzenlemelere rağmen şiddetin her geçen gün arttığını kaydeden Gizli 'Bizler kadınlarımızın hakkını aramak, adalet istemek için buradayız. Bugün bizlere düşen görev, bu hassasiyeti gösteren bütün kardeşlerimizle bir araya gelmektir. Biz bunu yapabiliriz. Bu ülkenin özlediği gibi kucaklaşabiliriz' dedi.

Gizli: 'Bu ülkenin özlediği gibi kucaklaşabiliriz'

Haber merkezi

Saadet Partisi İL Kadın Kolları Başkanı Fatma Gizli 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla  basın açıklamasında bulundu. Ülkemizde ve dünyada, kadın için onurlu yaşam şartlarının oluştuğunu söyleyemediklerini ifade eden Gizli, “Bugün bu memleketin kadınları olarak, anneleri olarak, kızları olarak bir araya geldik. Bugün kadınların sorunları yerine, hayata dair güzel şeylerden bahsetmeyi çok isterdik. Fakat yapamıyoruz. İmzalanan uluslararası sözleşmelere, yapılan yasal düzenlemelere rağmen ülkemizde ve dünyada, kadın için "onurlu yaşam şartlarının" oluştuğunu söyleyemeyiz. Tam aksine kadın, vahşi kapitalist ekonominin, adaletsiz çalışma şartlarına mahkum olmaktadır. Sigortasız, sosyal hakları olmadan, düşük ücretlere çalıştırılmaktadır. En doğal hakkı olan "annelik" hakkını ertelemekte, varsa evladına hasret kalmaktır. Medya ve reklam dünyasında "cinsel bir meta" olarak istismarın en acımasızını yaşamaktadır. Çeşitli ailesel ve çevresel nedenlerle, eğitim ve sağlık hizmetlerinden, hak ettiği gibi yararlanamamaktadır. Töre cinayetleri, çocuk yaşta zorla yapılan evlilikler, ülkemizin en derin yaralarıdır” dedi.

“Düzenlemelere rağmen şiddetin her geçen gün artıyor”

Siyasal, hukuksal, sosyal düzenlemelere rağmen şiddetin her geçen gün arttığını kaydeden Gizli, şöyle devam etti:

“Siyasal, hukuksal, sosyal düzenlemelere rağmen şiddet her geçen gün artarak binlerce can almıştır.

 Bugün kadınlar olarak, anneler oraya olarak bir araya geldik. "Evlatlarımız" için, "memleketimiz" için, "umutları tekrar yaşertebilmek" ve "insanca onurlu yaşayabilmek" için bir araya geldik. Kocaeli'nde daha 17 yaşındayken öldürülen Ecem Balcı için bir araya geldik. Çünkü anneyiz... Sakarya'da karnındaki bebeği, elindeki çocuğuyla katledilen bu millete, Suriye'den emanet gelen, ama emanete sahip çıkamadığımız Emani için bir araya geldik. Çünkü kardeşiz... Bugün Helin Palandöken için, üç yaşındaki yavrunun hakkını sormak için, ismini sayamadığımız öldürülen kardeşlerimiz için bir araya geldik. Çünkü insanız...

“Kadınlarımız için buradayız!”

Biz insanın ölümünü alemin ölümü olarak biliriz. Görüşleri, düşünceleri, hayat tarzları farklı olsa da hepimiz insanız... Onlar bizim "kardeşimiz", "ablamız", "evladımız", "annemiz"... Ve bizler onların hakkını aramak, adalet istemek için buradayız. Biz küçük yaşta zorla evlendirilen çocuklarımız için buradayız. Biz bir evladı askerde bir evladı dağda olan annemizin, çaresizliği için buradayız! Biz ağır ekonomik şartlar altında ezilen kadınlarımız için buradayız!

“Hak ve adalet içinde, hep birlikte, mutlu yarınlara”

Batının bize dayattığı, çözümsüzlük getiren uygulamaların yerine, sorunların çözümünü;

 1- Kadının, aile ve toplumsal hayattaki yerine ait zihniyetin, kadına yönelik bakış açısının, inancımızın ve medeniyetimizin bildirdiği referanslar çerçevesinde değişmesinde

 2- Eşitlik kavramının uygulanması kadının mağduriyetini giderinmemiş, adalet tesis edilememiştir. Toplumsal huzur ve mutluluk ancak "adalet" ile gerçekleşir. Bu yüzden; hak ve adalete dayalı "yeni bir dünyanın" kurulumunu keyfiyet değil, zaruret görüyoruz. Bugün bizlere düşen görev, bu hassasiyeti gösteren bütün kardeşlerimizle bir araya gelmektir. Biz bunu yapabiliriz. Bu ülkenin özlediği gibi kucaklaşabiliriz. Tüm farklılıklarımıza rağmen ellerimizi tutabiliriz. Yarınlarımız için ön yargılarımızı bir kenara bırakabiliriz. Kadınlar olarak önce biz, huzur ve barışı mayalayabiliriz…Hak ve adalet içinde, hep birlikte, mutlu yarınlara…”