Erdoğan: 'Hizmet üreten bir devlet yapısı inşa ettik'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'deki yemin töreni ve Anıtkabir ziyaretinin ardından Beştepe'de de tören düzenlendi. Törene AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İl Başkanı Turhan Kalaycı ve İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun'da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törende sadece kendisine oy verenlerin değil 81 milyonun tamamının cumhurbaşkanı olduğu bir kez daha vurgulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili olarak ise 'Bürokrasi değil hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak. Milli iradenin üstünlüğü olacaktır' dedi.

Erdoğan: 'Hizmet üreten bir devlet yapısı inşa ettik'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’de yemin etmesiyle birlikte Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine resmen geçti. Erdoğan, Meclisteki yemin törenin ardından Anıtkabir’i ziyaret etti. Sonrasında da Beştepe’de düzenlenen törene katıldı. Külliyedeki törende AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İl Başkanı Turhan Kalaycı ve İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun da yer aldı. Cumhurbaşkanı, konuşmasında ilk olarak törendeki halk oyunları, lazer ve ışık gösterileri gibi kutlama bölümlerinin Çorlu’daki tren kazasında dolayı iptal edildiğini ifade etti. Erdoğan, dualar ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

Konuşmasına dualar ederek başladı

“İlk cumhurbaşkanlığı görevim için adaylığımı açıkladığım günkü gibi rabbime yalvarıyorum. Bizleri bugünlere eriştiren rabbime sonsuz hamdü senalar olsun. Rabbim çıktığımız bu kutlu yolculukta, ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl. Rabbim, göğsümüzü genişlet, hayır işlerimizi kolaylaştır. Bugün rabbimize, halka hizmet için bir güzel yolculuğa hazırlanıyoruz. Ya rab, bizi kibirden muhafaza eyle. Ya rab, bizi hasetten muhafaza eyle. Yarab, bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, zulümden beri eyle. Allah’ım bizi, ailemizi, bütün yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru. Sen ki her şeye gücü yetensin, bu mübarek günde dileğimiz odur ki bu milleti bir kez daha zaferle müjdele yarabbi. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu, Türkiye için, milletimiz için, insanlık için hayırlara vesile eyle yarabbi. Allah’ım yalnız senden yardım dileriz. Rabbim, bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Amin.

“Milletimize layık olmaya çalışacağız”

Evet 4 yıl sonra bir kez daha aynı duygularla amin diyorum. Bu defa Cumhurbaşkanlığı makamına, değişen yönetim sisteminin gereği olarak, yürütme organının tüm yetkileriyle geldik. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. Rabbim yolumuzu aydınlatsın, işimizi kolaylaştırsın. 40 yılı aşkın süredir siyasetin içindeyim. Biz siyaseti hep Allah rızası için, milletimize hizmet etmek için yaptık. Efendiliğe değil, özellikle millete hizmetkar olmaya geldik. Milletimize layık olabilmek için geceli gündüzlü çalıştık. Hamdolsun milletimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı, yolda koymadı. 24 Haziran’da bizi seçti. Sadece bize oy verenlerin değil, 81 milyonun tamamının cumhurbaşkanı olduğumuzun bilinciyle milletimize layık olmaya çalışacağız.

“Ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride bırakıyoruz”

Şairin dediği gibi “Bütün iyi kitapların sonunda, bütün gündüzlerin gecelerin sonunda meltemi senden esen, soluğu sende olan yeni bir başlangıç vardır.” Biz de Türk milleti olarak bugün burada, sizlerin huzurunda yeni bir başlangıç yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle 150 yıla yaklaşan demokrasi arayışımızın ve 95 yıllık cumhuriyet tarihimiz boyunca yaşadığımız denemelerin çok ötesinde yeni bir yönetim modeline geçiyoruz. Geçmişte yol açtığı siyasi, sosyal ve ekonomik kaoslar sebebiyle ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride bırakıyoruz. Vesayetten darbelere, terör saldırılardan, ekonomik tuzaklara kadar her türlü sıkıntıyı yaşamış bir siyasetçiyim. Demokrasi tarihimizin tecrübeleri yanında son 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütürken karşılaştığımız sıkıntılar bize de bu değişimin kaçınılmaz olduğunu göstermiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi zorlama değil, tarihin bizi yönlendirdiği isabetli bir tercihtir. Türkiye Osmanlı’dan beri tarihinde ilk defa kritik bir yol ayrımında, tercihini darbe veya benzeri zorlamalarla değil, milletimizin özgür iradesiyle gerçekleştirmiştir.

“Kendimizden ayrı göremediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var”

Bu vesileyle girdiğimiz her mücadelede yanımızda olan, bilhassa Pazar günü ikinci yıl dönümüne ulaşacağımız 15 Temmuz darbe girişiminde canları pahasına istiklallerine ve istikballerine sahip çıkan milletime şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde darbenin hemen ardından Meclis’te yapılan anayasa değişikliğini 16 Nisan’da kabul eden milletimin her bir ferdine gönülden teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 16 devletimiz, çok büyük coğrafyada kurulmuş, büyümüş ve tarihe karışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti 2200 yıllık aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Bugün kendimizden ayrı göremediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var. Bizler kaderimizin merkezine Anadolu’yu yerleştirdik. Bin yıl önce Malazgirt’te Anadolu’ya serptiğimiz tohumlar Selçuklu Devletiyle boy vermişti. Osmanlı, 3 kıta 7 iklimi içine alan ulu bir çınara dönüştürdü. Yaşlanan çınarı cumhuriyet aşısıyla yeniden gençleştirdik. Bugün burada 95 yıllık cumhuriyetimizi yeni bir anlayışla şahlandırmanın sözünü veriyoruz.

“Yeni dönemde Türkiye her alanda daha ileriyle gidecektir”

Millet olarak bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk ve böylece tüm engelleri aştık, tüm tuzakları bozduk. Milletimiz 24 Haziran’da sandıkta bir kez daha görevini yerine getirmiştir. Bize düşen medeniyetimizin ihyası için kaybettiğimiz zamanı geri kazanmak için çalışmaktır, ama çok çalışmaktır. Bugün Bismillah diyerek adımını attığımız yeni başlangıcımızın ilk imtihanı 2023 hedeflerine ulaşmak olacaktır. Biz paylaşmanın bereketine inanan, dostlarıyla, kardeşleriyle birlikte yol yürümekten onlarla birlikte kazanmaktan memnuniyet duyan bir milletiz. Dünyanın bir yapılanma süreci olduğu günümüzde, bu yaklaşımın çok daha anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Yeni dönemde Türkiye demokrasiden, temel hak ve hürriyetlere, ekonomiden büyük yatırımlara kadar her alanda daha ileriyle gidecektir. Güçlenen Türkiye, elindeki imkanları kendi vatandaşlarıyla hep birlikte tüm dostlarıyla paylaşmayı sürdürecektir.

Bürokrasi değil hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız”

Bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur. İşte bugün buradaki şu manzara gönül sınırlarımızın genişliğinin en somut örneğidir. Dostluğunuz ve kardeşliğiniz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu gece kabinemizi açıklayarak, yeni yönetim sistemimizin mimarisine uygun şekilde icraatlarımıza başlıyoruz.  Yeni dönemi yine, reform ve bu reformlarla birlikte de yenilenmenin adımlarını kabinemizle birlikte inşallah atacağız. İskeletini oluşturup çatısını çattığımız yeni yönetim sistemimizi sürekli geliştirerek ileriye taşıyacağız. Bürokrasi değil hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak. Milli iradenin üstünlüğü olacaktır. Her türlü hak ve özgürlükten, ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden, köken inanç meşrep bölge şehir farkı olmaksızın vatandaşlarımızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız.

“İnsanların dışlandığı dönemler geri gelmemek üzere geride kalmıştır”

Bu ülkede insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirdiği dönemler inşallah bir daha geri gelmemek üzere geride kalmıştır. En önemli önceliklerimizden biri maziden atiye kuracağımız güçlü köprüyle, nereden geldiğini bilen, nerede durduğunun ve nereye gitmek istediğinin şuurunda nesiller yetiştirmek olacaktır. Eğitim ve kültür politikalarımıza geçmiş dönemlerden çok daha fazla önem vereceğiz. Savunma sanayiinden sınır güvenliğine kadar güçlendireceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 büyük ekonomisinden biri haline getirmek için her alanda çok büyük hamleler yapacağız. Bugüne kadar tamamladığımız projelerimiz en büyük referansımızdır. Halen devam eden yatırımlarımızı ve taahhüt ettiğimiz projeleri hayata geçirmekle kalmayacak, çok daha büyük projelere imza atacağız.

“Çok büyük mesafe kat ettik”

Türkiye’yi hiç kimsenin yokluktan dolayı, aç açıkta kalmadığı, çocuğunun eğitimini ihmal etmediği bir ülke haline getirme yolunda çok büyük mesafe kat ettik. İnşallah yeni dönemde ülkemizin sosyal devlet niteliğini çok daha güçlü hale getireceğiz. Diğer tüm alanlarda da Türkiye’yi büyütmenin güçlendirmenin çabası içinde olacağız. Cumhurbaşkanlığı görevine başlama törenimize iştirakiniz için her birinize ayrı ayrı şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu güzel günümüzü paylaşmak üzere, yurt dışından gelen tüm misafirlerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum.”

Kalaycı: “Bu durum cumhuriyet tarihinin dönüm noktalarından biridir” 

Törene katılan AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı da tören sonrasında yazılı bir açıklama yaparak değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte devletin kendine format attığını belirten Kalaycı şunları söyledi:

“24 Haziran seçimlerinde kazananın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğu netleştiğinde ülkemizle birlikte, bütün ümmet coğrafyasında sevinç gösterileri vardı. O gece Makedonya'dan Filistin'e, Afganistan'dan Somali'ye kadar ümmet sokaklardaydı. Kafkaslardan Balkanlara kadar bütün ümmet bu sevince ortak oldu. Olayı sadece bir partinin seçim kazanması olarak göremeyiz. Bu ümmetin umuduydu ve Allah zafer lütfetti. Geçtiğimi gün itibariyle devletimiz kendine format atarak yeni bir sisteme geçmiş ve 'eski kurallarla yeni oyunda yer almamız mümkün değil' diyerek resmen dünyaya ilan etmiştir. Bu durum cumhuriyet tarihinin dönüm noktalarından biridir.

Yetki de sorumluluk da başkanda”

Dünyada süreklik değişkenlikler yaşanıyor, yenilikler ve anlık gelişmeler mevcut sistemin tıkanmasına neden oluyordu. Dün farklı bir Türkiye'ye uyandık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi demokratik bir sistemdir. Bu sistem en başarılı ve faydalı olan bir sistemdir. Bakınız en köklü parlamenter sistemler bile tek parti iktidarı sağlanamadığında ciddi sorunlar çıkarıyor. Bugün Amerika'da parlamento, başkanın bütçesini onaylamayabiliyor. Bu durumda da hükümet resmen kapanıyor. Bizdeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ise parlamento bütçeyi kabul etmediği durumda bir önceki yılın bütçesine enflasyon oranını ekleyerek devam ediliyor ve siyasi istikrar kesinlikle bozulmuyor. Böylelikle ülkemizin en büyük sorunlarından biri de tarihe gömülmüş oluyor. Bugün Amerika'da bakanlar ya da bürokratlar parlamentonun onayını almak zorundadır. Bu da kuvvetler ayrılığını olumsuz etkileyecektir. Ağırlığı olan parti istediğini çıkaracak, istediğine red verecektir. Oysa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde böyle bir şart yok. Yetki de sorumluluk da başkandadır.

Başkanlık sistemi daha demokratik bir sistemdir”

Dolayısıyla kuvvetler ayrılığı ilkesi sorunsuz bir şekilde işleyecektir. Parlamenter sistemi bir insana benzetecek olursak, birçok hastalığa sahip bir adam misali yoğun bakımdaydı. Bu sistem her darbede bir kalp krizi geçirmiş, yorgun ve bitkin düşmüştür. En ağır kalp krizini de 15 Temmuz'da yaşayan sistem dün itibariyle kaldırılmıştır. Siyasi istikrar ve kuvvetler ayrılığı açısından başkanlık sistemi parlamenter sistemden daha pratik daha demokratik bir sistemdir. Zaten biz bunu halkımıza sunduk ve 16 Nisan'da halkımız buna karar verdi. Şimdi de sıra bu sistemi uygulamaya geldi. Ortadoğu'daki ateş hiç sönmedi.  Bu yüzden savunma sanayiindeki yatırımlar devam etmeli ve yüzde yüz yerli olmalı. Yeni sistemin bu durumda çok artılarını göreceğiz.

“Bunun takipçisi olacağız”

Bununla birlikte eğitimden tarıma, sağlıktan güvenliğe, her alanda yeni sistemin kıvrak mekanizmaları kullanılacaktır. Dışarıdan atanan bakanlar, konusunda işin ehli insanlardır. Bakanlıklar artık eski sisteme göre değil, yeni sisteme göre daha pratik ve daha hızlı çalışmalarla uygulamaya geçeceklerdir. Su, kanalına akıyor. Türkiye tarihten gelen görevini üstlenip yeni sistem, yeni anlayış ve yeni kadrolarla bu görevin hakkını verecektir. Bunun da yansımalarını kısa sürede göreceğiz.  Bartın'ımızda bu dönemden gereken faydayı görmeli, Gereken hizmeti almalı bizlerde Bartın AK Parti Teşkilatı olarak bunun takipçisi olacağız. Türkiye dünyanın en büyük ilk on ekonomisi içerisinde yer alacaktır"