Çelik 'Milletvekilliği için birkaç isim üzerinde çalışıyoruz'

7 Ekim Cuma günü Bartın'a gelecek olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin ziyareti öncesi açıklama yapan Memleket Partisi Bartın İl Başkanı Mustafa Çelik, Genel Başkan İnce'nin Bartın ziyaretinde yeni üyelere rozetlerini takacağını, esnaf ziyaretleri yapacağını ve Amasra İlçe Başkanlığının açılışını gerçekleştireceğini söyledi. Başkan Çelik, önümüzdeki seçimlerde ise parti olarak Bartın'da birkaç isim üzerinde milletvekilliği adaylığıyla ilgili çalıştıklarını ancak kendisinin aday olmayacağını da kaydetti.

Çelik 'Milletvekilliği için birkaç isim üzerinde çalışıyoruz'

Memleket Partisi Bartın İl Başkanı Mustafa Çelik,  7 Ekim Cuma günü Bartın’a gelecek olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin ziyareti öncesi açıklama yaptı. Parti binasındaki açıklamada Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ve Amasra İlçe Başkanı Ahmet Özçelik de yer aldı. Genel Başkan İnce’nin Bartın ziyaretinde yeni üyelere rozetlerini takacağını ifade eden Çelik şöyle konuştu:

 “Genel Başkanımız Muharrem İnce, Cuma günü Bartın’da olacak. Güzel bir  etkinlik geçireceğiz. Geçen sene yaz ayında gelmişti. Gayet güzel ilgiyle karşılandı. Kozcağız programımız olmuştu. Orada ilgiyle karşılanmıştı. Bu seferde bu ilginin daha çok çoğalarak devam edeceğini tahmin ediyorum. Türkiye genelinde dik duruşuyla ve cesur konuşmalarıyla birlikte bizi daha çok ümitlendirmeye başladı. Bartın etkinliğinde de Türkiye genelinde olan sıkıntıları dile getireceğini tahmin ediyoruz. Burada üst düzey çalışmaya çalışıyoruz. Hemen hemen her haftamız dolu dolu geçiyor. Üye çalışmalarımız devam ediyor. Cuma günü Genel Başkanımız parti binamızda yeni üye olan arkadaşlarımıza rozet takacak. Bir de basın açıklaması yapacak. Sorunları dile getireceğini tahmin ediyoruz. Önümüz seçim. Seçimde nasıl bir yol izleyeceğimizi kendisi anlatacaktır. Bartın programımızdan sonra bir de Amasra programımız olacak.

“Geri planda kalmadım”

Partimizin bir basın sözcüsü vardır. O da Hacı Gölbucaklı’dır. Devamlı basın açıklamalarına çıkmıyorum. Çıkmadığım için de geri planda kalmış gibi gözüküyorum ama öyle bir şey yok. Bizim stratejik bir çizgimiz var. Partimizin basın sözcüsü vardır. O da gerekli açıklamaları yapar. Kamuoyunda böyle bir algı oluşmuş herhalde. Memleket Partisi’nin bir il başkanı ve merkez ilçe başkanı vardır. Basın sözcümüz de Hacı Gölbucaklı’dır. Bartın’daki tüm halkımızı Cuma günkü etkinliğimize Muharrem İnce’yle tanışmaya davet ediyoruz.

“Aday olmayacağım”

Biz seçime girmeye hak kazandık. 72 ilde örgütlendik. Bizim de parti olarak seçim için hazırlıklarımız var. Genel Başkanımız Muharrem İnce’nin de hazırlıkları var. En çok üyeyle ilgili sıkıntımız var. Çünkü iktidar partisinin iş verme vaadiyle söz alanlar, memurlar, işçiler gelip üye olamıyorlar. Ama gizli bir üyemiz var. Üye sayımız gittikçe artıyor. Buradaki çalışmalarımız gayet düzgün ve düzenli bir şekilde gidiyor. Aday konusunda tam net bir bilgi vermesem de birkaç kişi üstünde çalışıyoruz. Aday konusun da Genel Merkezimizin takdiriyle olacak. Benim adaylığımla ilgili olarak da ben milletvekilliğine şuanda hazır olmadığımı düşünüyorum. Aday olmayacağım bu kesin.”

 

Memleket Partisi Amasra İlçe Başkanı Ahmet Özçelik de Muharrem İnce’nin Amasra İlçe Başkanlığı binası açılışını yapacağını ifade ederek herkesi Cuma günkü açılışa davet etti.

 

Gölbucaklı: “Tane tane anlatmaya çalışıyoruz”

Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı da şöyle konuştu:

“Seçime 51 gün kalmış, kimse giyememiş, üstüne atılmış ateşten bir gömlek. Kabul etmiş, her türlü riski almış, durmadan koşmuş, 107 miting yapmış, bir güne üç miting sığdırmış… Düşünün… Bir yanda yorgunluk, bir yanda aşarı motivasyon bir yanda maruz kalınan kötülük üstüne kötülük… Planlı bir saf dışı bırakma çabası ve derin bir yalnız bırakılış…

O gece; içememiş çayını hepsi soğumuş… Soğuk, soğuk terler dökmüş… Partisinden sonuç istemiş, bilgi, belge alamamış… Konuşma yapmaması önerilmiş, “O” da susmuş. Kan kusmuş, kızılcık şerbeti içtim demiş.

Vay efendim, kimseyi dinlemeyecekmiş, çıkıp tek başına konuşacakmış, seçim ikinci tura kaldı diyecekmiş…

Nefesi yetmemiş partisine kötü söz söylemeye, elinde bilgi, belge, veri olmadığı için konuşamamış yani yalan söyleyememiş.

Sandıkları korumalıymış, 185.000 sandıkta, 185.000 Muharrem İnce olmalıymış… Olamamış…

Bakın şimdi size en içten duygularımızı aktarmaya çalışacağım. Bir an için kendinizi “O” nun yerine koyun lütfen…

Biz öyle yapıyoruz, kendimizi “O” nun yerine koyuyoruz… Ve kendimizi nasıl hissediyoruz biliyor musunuz?

16 yıldır yenemediğimiz bir takıma karşı varını yoğunu her şeyini vermiş, her tarafı yara bere içinde, nefessiz kalmış, takatsiz kalmış, ama maçı sonuçta uzatmalara götürmüş bir futbolcu gibi. Ama maçın uzatma dakikalarında bir penaltı kaçırmış ve bütün Tribünleri kahretmiş biri gibi…

Bilir misiniz? Günlerce kendine nasıl gelemediğini, kimse demez ki; maç boyunca şöyle koştun, böyle oynadın, böyle topu çizgiden çıkartın, şöyle mücadele ettin, her şeyini verdin, hiç yorulmadın. Varsa yoksa o penaltı… Vay şu köşeye atacaktın, vay bu köşeye atacaktın, vay topa böyle vuracaktın…

Hayatta böyle sevgili dostlar…

Olduktan sonra olaylar, öğüt veren çok oluyor. Tabi salim kafayla her şeyi irdeledikten sonra. Oysa bütün iş, sorumluluk alabilmekte imiş…

Yani yürekte imiş… Bunu hiç bir zaman unutmamak lazım…

Ama şu an diyoruz ki; haklılar, o topu, o köşeye atmalıydı…

İstedi atamadı, salladı yıkamadı…

Artık kızmıyoruz bunlara, çünkü tazelendik. Tane tane anlatmaya çalışıyoruz. Hatta hak veriyoruz. Çünkü onlarda kırgınlar, yorgunlar, üzgünler… Tıpkı bizim gibi… Onlarda belki duvarları yumruklamalılar, avazları çıktığı kadar bağırmalılar, ya da birine kızmalılar. “O” Genel Başkanımız işte, o yıldırımı topraklayan Muharrem İnce… Tıpkı bir paratoner gibi…

Bütün stres, bütün akım onun içinden geçti biliyor musunuz? Yıkılmadık ama, çıkıp karşınıza paylaşabiliyoruz, ne yaşadığımızı, ne hissettiğimizi mertçe…

Değerli dostlar, lütfen şu gerçeği kabul edelim… Sayın İnce “adam kazandı” dediği için adam kazanmadı…

Adam 10 milyon fazla oy aldı… Adam 11. Kez kazandı. Genel Başkanımız ise bir kez kaybetti. Ya siyasi hayatı boyunca devamlı kaybedenler? Onlara ne olacak. Kabul etsek de, kabul etmesek de bütün ruhumuzla, bütün benliğimizle karşısında durduğumuz adam bizi yendi. Biz yenildiğimizi kabul etmezsek nasıl dürüst ve mert olabiliriz kendimize?

Mert adam, yenilmesini hazmedendir. Biz böyle gördük, böyle bildik. Belki hatalıydı kendisi, suçlu değil… Ne alkol aldı sızdı o gece, ne 10 milyon dolar aldı, milletini sattı, ne de ailesini kaçırdılar, kendisine şantaj yaptılar.

Evet belki hata yaptı ama esasta değil, usulde idi bu hata. O gece, o mesajı yıllardır tanıdığı gazeteci dostuna atmayacaktı. Altını çiziyorum, o insani mesajı için kendisi çok pişman. Hem de çok. Buraya kadar anlattıklarımın hepsi kaderin ta kendisi. Belki de bunu da yenmeliymişiz, hepsi kabul.

Ne kadar suçsuz olsa da, mazeretsiz, amasız, fakatsız bütün samimiyetiyle mertçe tüm Türkiye den özür diledi Sayın İnce…”

Peki biz şimdi ne yapacağız, yas mı tutacağız yani. İnandıklarımızdan vaz mı geçeceğiz. Çocuklarımızın geleceğini, yurtdışı hayalleriyle mi süsleyeceğiz? Terk mi edeceğiz ülkeyi, her şeyden vaz mı geçeceğiz?

Elbette hayır… Zafer yeniden hazırlanmaktır. Bizde öyle yapıyoruz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ‘ün ortaya koyduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceğine inanan, yepyeni, tertemiz, alanında uzman, yalansız dolansız Memleket sevdalıları ile birlikte uzun İnce bir yol yürüyoruz.

Aynı hevesle bıkmadan, usanmadan…”