ÇAKIR'DAN TUNÇ'A SİTEMLİ CEVAP

Amasra Belediyesinin çalışmalarını kamuoyuyla paylaşan Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç'un Amasra İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'ndaki Amasra Belediyesiyle ilgili sözlerine cevap verdi. Pandemi nedeniyle birçok bölgede yerel yönetimlerin sıkıntılar yaşadığını ifade eden Başkan Çakır, 'Amasra'da taş üstüne taş koyan herkese teşekkür ediyoruz. Belediyecilik hizmetleri olarak hak ettiğimizi desteği alamıyoruz. Biz, siyasetçilerin gelip geçici olduğunu biliyoruz. Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkes, kalıcı olacak. Bu konuda da herkesin desteğine, önerisine, eleştirisine ve tavsiyesine açığız' dedi.

ÇAKIR'DAN TUNÇ'A SİTEMLİ CEVAP

 

Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelerek Amasra Belediyesinin çalışmalarını kamuoyuyla paylaştı. Amasra’nın turizmdeki faaliyetlerinden, Kaleşah’taki yol yapımı, hakkında açılan tazminat davasından HEMA’nın bölgedeki durumu, Tarlaağzı Balıkçı Barınağından Amasra Belediyesindeki toplu sözleşme süreciyle ilgili bir çok konuda açıklamalarda bulunan Başkan Çakır, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un Amasra İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’nda söylediği “Amasra Belediyemize verdiğimiz desteklerle ilçemizi çok şirin bir hale getirdik. Ama bakıyoruz, Amasra Belediyesi’nin hizmetleri çok eksik. Çünkü CHP bunu başaramaz. Yollarda yürünmüyor. Arabalar çukura düşüyor. Temizlik iyi değil. Yürürken ayağınız suya gömülüyor. Amasra’mızın pırıl pırıl olması lazım. Onun için Amasra’mıza sahip çıkacağız. 2023’e giderken pandeminin etkisini daha da azaltırken, halkımızın alım gücünü artırarak esnafımıza, çiftçimize vereceğimiz desteklerle inşallah Türkiye’yi 2023’e hep birlikte hazırlayacağız” sözlere de sitemle karışık cevap verdi.

“Pandemi nedeniyle birçok bölgede yerel yönetimlerin sıkıntılar yaşadığı doğrudur”

Pandemi nedeniyle birçok bölgede yerel yönetimlerin sıkıntılar yaşadığını ifade eden Recai Çakır şöyle konuştu:

 “Sayın Vekilimiz Yılmaz Tunç’un Belediyeye ilişkin söylediği sözler vardı. Bir kısmına katılabiliriz. Türkiye’de pandemi, ekonomik kriz, mücadele nedeniyle birçok bölgede yerel yönetimlerin sıkıntılar yaşadığı doğrudur.
“Amasra’da taş üstüne taş koyan herkese teşekkür ediyoruz”
Sayın Vekilimiz Amasra’ya olan desteklerinden bahsetmiş, sanırım yol meselesinden bahsediyor. Bu yol meselesinin de hayata geçeceğini umuyoruz. Bakanlığımızın ve devletimizin planları gereğince burada yapılan işler var. Örneğin; alt yapısı biten liman işletmesi bunlardan biridir, tünelimiz de, kamu binalarımız da. Bu konuda da teşekkürü devletimize etmeden geçemeyeceğiz.
“Hak ettiğimizi alamıyoruz”
Belediyecilik hizmetleri olarak hak ettiğimizi desteği alamıyoruz. Biz, siyasetçilerin gelip geçici olduğunu biliyoruz. Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkes, kalıcı olacak. Bu konuda da herkesin desteğine, önerisine, eleştirisine ve tavsiyesine açığız.”
“Amasra’mızın tanıtımı için önemli işler yaptık”

Recai Çakır, kahvaltıda Amasra Belediyesinin çalışmaları ve diğer konularla ilgili ise şu açıklamalarda  bulundu:

“Tabi ülkemizin de bölgemizin de asli  gündemi karla kışla mücadele. Amasra Belediyesi olarak ta aslında öncelikle bu süreçte halkımızın misafirlerimizin rahat etmesi için 7/24 çalışan ve bu süreç boyunca herhangi bir hemşerimizin mağdur olmaması için gayretle emek veren tüm emekçi arkadaşlarımızı kutlayarak başlayalım. En son bir araya geldiğimizden bu yana neler yaptık kısaca değinmek isteriz. Sonra her zamana ifade ettiğim gibi basının değerli temsilcileriyle bir araya gelip bölgenin sorunları, yapılan çalışmalar, sorularınız, eleştirileriniz önerileriniz konusunda sohbet etmeyi önemsiyoruz onu için tekrar bir aradayız. Aslında en son buluşmamızdan bu yana Amasra’mızın tanıtımı için önemli işler yaptık.

“Kaleşah tarihimizin belediye koordinasyonuyla sağlanan en büyük yol yapımıydı”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Karadeniz Konfederasyonu iş birliğiyle düzenlenen Kültür Sanat ve Coğrafi İşaretli Ürünler Festivaline katıldık. Burada Bartın ilimizin dernekleriyle birlikte Amasra’mızın da hem tarihini, kültürünü, gastronomik değerlerini, denizini, kumunu, güneşini ve Çeşm-i Cihan özelliğini tanıtmış olduk. Onun dışında bizden yana görece bir kronolojik sıralamayla gidiyorum. Önemli işlerden bir tanesi, Amasra’da yeni yapılaşan Kaleşah bölgesinde, Çeşm-i Cihan sokak dediğimiz bölgede yaptığımız işti. Aslında kısa bir güzergâh olmasına rağmen yapılan duygusuyla ve asfaltlama alt yapısıyla belediye tarihimizin belediye koordinasyonuyla sağlanan en büyük yol yapımıydı. Kısaca rakamları vermem gerekirse 290 ton asfalt malzemesi, 2 bin 500 ton PMT, 300 ton dekoratif taş malzemesi, yine alt yapıyı kotuna getirmek için yani yolu kotuna getirmek için ciddi bir dolgu yaptık. 20 bin ton balast taşı, 350 metre uzunluğunda 300 çapında beton büz döşeyerek gelişen bölgenin kanalizasyon altlığını oluşturmuş olduk.

Kaleşah’ta çalışmalar Mayıs ayında tamamlanacak

Yine bölgedeki su hattımızı yenilemiş olduk. 300 metre uzunluğunda ve 300 milim çapında ki borularımız da. Geriye kalan üst yapılar ve aydınlatma çalışmalarıyla birlikte Mayıs ayından sonra tamamlanan bu bölge, Amasra Belediye tarihinin belediye koordinasyonuyla yapılan en büyük yatırımı olacak. Tabi bu arada desteğini esirgemeyen karayollarına Bartın Belediyesi Başkanımıza da özellikle teşekkür ediyoruz.

“Biz söylediğimiz arkasındayız”      

 Yine bu süreç içerisinde İstanbul’da Bartın kamuoyunun hatta ulusal kamuoyunun takip ettiği biliyorsunuz. Bartın’ın Amasra’nın insanlarının örnek bir mücadele verdiği termik santral sürecinin bir parçası olan bir davamız vardı. 21 Aralık tarihinde İstanbul’daydık. Bölgemize aslında kömür çıkarmak için geldiğinde alkışlarla karşıladığımız Hattat Holdinge bağlı HEMA şirketinin daha sonra uzunca bir yıl kömür çıkmaması, burada ki işçilerin mağdur olması, termik santral derdiyle, gündemiyle uğraşmamamız gibi başlıkları da ifade eden ve bölge insanıyla teknik ya da üretim işçisi bölge insanıyla kömürün çıkarılmasını önemsediğimizi ifade ettiğimiz bir mektup nedeniyle, ana fikir şu aslında, bölgede bir yatırama niyetlenene, ortaklığa niyetlenen, şirketlerin, seçilmişlerin ya da bölge halkının görüşlerini almadan yatırıma karar vermemesini önerdiğimiz bir mektup nedeniyle muhatap olduğumuz bir milyonluk bir dava. Hem belediye hem belediye başkanı olarak muhatap olduğumuz bir milyonluk bir dava vardı. Bunun duruşmasına gittik. İddia sahibi şirketin 4 avukatla temsil edildiği bu davanın ilk duruşmasına katıldık. Davadaki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacağız. Biz söylediğimiz arkasındayız.

“Bakanlıktan termik santralle ilgili müjdeli haberi bekliyoruz”

Yani bölgede kömürün, öncelikle kamu eliyle üretiminden yanayız her zaman. Ancak Amasra gibi sadece bırakın bölgeyi, ülkeyi, Çeşm-i Cihan adıyla, dünyanın gözü olarak anılan bir bölgede bir termik santral yatırımın hele Paris İklim Anlaşmasının imzalandıktan sonra Meclisten geçtiği Çevre Şehircilik Bakanlığımıza iklim kelimesin eklendiği bir süreçte tartışılmasını bile doğru bulmadığımızı her zaman ifade ediyoruz. Çevre Şehircilik Bakanlığımızdan da hala bu termik santralle ilgili, bundan sonrada başvurunun önünü kapatan bir iptal kararını müjdeli haberi bekliyoruz.

“Amasra Belediyesi olarak termik santral sürecinin bir parçasıyız”

 Yine bu süreçte, tabi ki Amasra Belediyesi ya da başkanlık makamı olarak bu süreci sahiplenmemiz mümkün değil. Biz bunun değerli bir parçasıyız. 120 üstündeki kitle örgütünün katılımıyla, halkın katılımıyla yürütülen 15 yıllık bir mücadele ki geçmişi var. Mobing santrallerle ya da kamu yatırım süreçleriyle bir mücadele tarihinin bir mücadelesiyiz. Biz de halkımızdan aldığımız, bölgemizden aldığımız, turizmden aldığımız, tarihi kimliğimizden aldığımız güçle bu süreci takip etmeye devam edeceğiz.

“Amasra Turizmde Geleceğini Arıyor”

Yine bizim için çok önemli başlıklardan bir tanesi, bir araba konferansıyla başlattığımız “Amasra Turizmde Geleceğini Arıyor” başlıklı süreçti. Daha sonra 10 ayrı grupla birlikte yürüttüğümüz bir çalıştayla kentimizin aslında 50 yılını görecek temel sorunlarımızı ve çözüm önerilerini içerecek bir çıktının son aşamasına gelmiş durumdayız. Kısa, orta, uzun vadeli planlarla Amsara’nın turizmdeki yerini güçlendirecek bir çalışmayı kentte ki paydaşlarımızla, kamu kurumlarıyla, akademinin desteğiyle, bürokrasinin desteğiyle yürütmeye devam edeceğiz.

“Kadın dernekleri federasyonuyla bir protokol imzaladık”

Yine kültür sanat başlığıyla önemli işlerden bir tanesi Türk Sanat Müziği Korosu oluşumuydu. Onlarca insanımızın başvurusuyla, değerlendirdikten sonra şuan çalışmalar devam ediyor. Umalım bahar ya da sezon içerisinde bu dostlarımızla birlikte Amasralı hemşerilerimizle bir araya geleceğiz. Bir başka önemli başlık kasım ayı içerisinde biliyorsunuz 25 Kasım tarihi dünyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olarak, aslında farkındalık yaratan bir gün bizde bugün öncesinde başladığımız bir süreçle kadın dernekleri federasyonuyla bir protokol imzaladık. Aslında şu konuda belki Amasra olarak övünebiliriz. Biliyorsunuz kadınlarımızın yaşam içinde yer aldığı, üretimin içinde yer aldığı, sokakta var olduğu, Karadeniz’de örnek kentlerden birisidir Amasra. Her ne kadar bu başlıkta çok istatistik verilere bakıldığında sıkıntı yaşamasak ta bu surecide takip ediyoruz. Bu protokolün gereği olarak olası bir kadına şiddet vakasında kadınlarımızın ulaşabileceği kanalları afişlerle, duyurularla da kendileriyle paylaşıyoruz.

“1,5 saate yakın Amasra’yı konuştuk”

Daha sonra bir İzmir’e gittik. Forever Turkey İzmir Fuarına. Aslında bu fuarda BAKAP yani Batı Karadeniz Kalkınma Birliğiyle 6 ilin temsil edildiği bir birlik aracılığıyla gittik. Burada da yine Amasra’mızın tüm değerlerini kültürel, tarihi turistik değerlerini tanıtma imkanını birçok acenta temsilcisiyle turizm alanında faaliyet yürüten sektör temsilcileriyle bir araya geldik. Sonrasında Almanya’da ki Çevre Köyler Kültür ve Dayanışma Derneğimizin davetiyle hem genel kurullarına katılmak hem bölge dernekleriyle bir araya gelip sohbet etmek üzere bir Almanya’ya ziyaretimiz oldu. Burayla ilgili şu anekdotu paylaşmak isterim, karaelmas bölgesi dediğimiz Zonguldak, Karabük, Bartın bölgesinin bütün derneklerinin katıldığı bir toplantı da yaptık ve burada bir, 1,5 saate yakın Amasra’yı konuştuk.

“En temel taleplerden bir tanesi otopark sorununa çözüm bulunması”

En temel taleplerinden bir tanesi de burada ki dernek üyelerinin ya da yöneticilerinin Amasra’daki otopark sorununun bir an önce çözüm bulunması yönündeydi. Kendilerine de aslında nerede olduğumuzu ve sorunun en kolay çözümün ne olduğunu ifade ettik. Kendileri de hem Enerji Bakanlığımız hem de TTK üzerinden buradaki koordinasyonu sağlayacak hazırlıklar için takipçi olacaklarını kamuoyuyla da paylaşacaklarını ifade ettiler.

“5 bin 250 lira taban ücret belirledik”

Yine kültür sanata dair önemli başlıklardan bir tanesi bölgemizi de tanıyan yazarımız Vecdi Çıracıoğlu, Ferhat Uludere ve Turgut Toygar ile birlikte kasaba, deniz, edebiyat başlıklı bir söyleşiydi. Hava koşulları nedeniyle kapalı alanda sefa parkta böyle bir organizasyon gerçekleştirdik. Hayatın yoğun akışı, zorluklar içerisinde kültüre, sanata, edebiyata da böyle bir başlık ayırmak bizim içinde keyifliydi. Onlarında katılımlarına teşekkür ediyoruz. Bu süreçte yılsonu itibarıyla malum işçilerimizle, toplu sözleşme süreçleri için masaya oturduk. Şurayı ifade etmek lazım açıkça, bir önceki yılın askeri ücreti yeni açıklanan askeri ücretle karşılaştırıldığında, aslında alım gücü açısından değerlendirildiğinde daha geride kaldığını biliyoruz. Yani 4 bin 250 olarak ifade edilen rakamın belki alım gücü 2 bin 825 lira olan askeri ücret kadar yok. Tabi ki belediyenin öznel koşulları var. Bu bahsettiğimiz alım gücünde ki değişim, mal ve hizmetlerde ki fiyat artışlarını bizimde belediye olarak karşılamamız güç. Ancak toplamda 5 bin 250 lira taban ücret yani bekar ve çocuksuz bir çalışanımızın alacağı ücret. Sendikamızla toplu il sözleşmemizi imzalamış olduk. Hem belediyemiz hem de kendilerine hayırlı olsun.

“Tüketici Fiyat Endeksi oranında artış yapacağız”

 Aslında iki yönden de bakılabilir bu sürece, çalışanlar açısından bakıldığında alım güçlerinin daha da düştüğünü bizimde yönetim adına ifade etmemiz mümkün. Belediye açısından bakıldığında da personel giderlerinin genel bütçede ki oranını görece sınırlı tutacak. Böyle bir nokta da buluşmuş olmak bizim içinde sevindirici. Tekrar hayırlı olsun. İkinci hafta içerisinde yine TÜFE dediğimiz Tüketici Fiyat Endeksi oranında artış yapacağız. Tabi burada daha öncede size ifade ettiğim bütün yerel üretimler adına şu başlığı söylemeden geçmeyeyim. Genel bütçedeki yerel üretimlere ayrılan payın mutlaka Türkiye’de ki bütün yerel yönetimler için arttırılması gerekiyor. Aksi takdirde birçoğu denk bütçeyi bırakıp borçları sürdürmekte güçlük çekiyor.

“Turistik bölgelerde planlama yapılırken pay dışında mutlaka bir destek sağlanması gerekiyor”

Amasra’nın özel bir durumu daha var. Turistlik bölgelerde olduğu gibi, yaz-kış nüfus farkından kayaklı alt yapı ve diğer tüm ihtiyaçlar karşılamakta ciddi maliyet artışlarına neden oluyor bu süreç. O yüzden aslında turistik bölgelerde planlama yapılırken yerel yönetimlerde pay dışında mutlaka bir destek sağlanması gerekiyor. Yine personelimizle birlikte yeni nesil bir belediyecilik ve performans çalışmaları yaptık. Buradaki ana fikirde aslında belediye hizmetlerinin anlatımı, halkla ilişkiler, kişisel gelişim ve motivasyon üzerine bir planlamaydı ve devamını da getireceğiz. Aslında ana hedefimiz bu süreci Amasra’da kİ turizm hizmetleriyle genel olarak ta esnafla bütünleştirecek bir hat oluşturmak.

“Amasra’da karla mücadelede oldukça başarılıyız”

Aslında karla mücadele başlığıyla girdik konuşmaya şöyle de söyleyelim Amasra’da ana arterler, kaldırımlar, buzlama, kar küreme çalışmaları anlamı başta da söylediğim gibi oldukça başarılıyız. Hatta diğer kamu kurumlarına da destek oluyoruz. Belediyemizin öznel bir durumu daha var Bartın belediyemizle birlikte kullandığımız ulus bahçecik hattından gelen su hattında ki boru arızaları nedeniyle zaman zamana kesintiler olabiliyor. Ya da bildiğiniz üzere Amasra deniz kenarı ama kaz pınarı bölgesini aşarak getirdiğimiz suyu elektrik gücüyle basarak kendimize ulaştırıyoruz.

Ahatlar hattını daha kullanılır hale getireceğiz”

Bir başka başlığımız, yine kentimize ulaşımda, Çeşm-i Cihan’a girişte kara yollarından belediye bölgesine giriş noktalında ki yollarda özellikle bir kamu yatırım nedeniyle oluşan bir deformasyon. Bununla ilgilide şunu söyleyeyim, Amasra’ya ulaşan tüneli bir rehabilitasyon süreci olacak bu süreçte kapalı kalacak tünelimiz. Bu süreç içerisinde karayolu tarafından Ahatlar hattı üzerinden Amasra kullanılacağı için bu yolu da daha kullanılır hale getireceğiz.

 “Seçilmiş kişilerin hesap vermesi lazım”
Basın mensuplarıyla 3 ayda bir, bir araya geldiğimiz toplantıları özellikle seçilmiş, sorumluluğu olan idarecilerin mutlaka eleştiri, görüş, öneri alması gerektiği için hatta ve hatta hesap vermesi gerektiği için önemsiyoruz. Biliyorsunuz ki bizleri sizlere bize sormanız için öncesinden sizlere soracağınız soruları vermiyor veya bir liste dağıtmıyoruz. Açık kodlu, iyi niyetli, şehrin önünü açacak her türlü görüş, öneri ve eleştirinize açığız.
Protokol gereği sorumluluk Karayollarında olacak!”
Ahatlar – Kaleşah arası olan asıl yıpranan bölge Ahatlar tepesinden Ahatlar Köyü girişine kadar olan bölgedir. Burada Özel İdare tarafından yapılan paket arıtma yatırımı mevcut. Bu süreçte Özel İdare’nin yaptığı alanda asfalttaki yıpranma tamir edilmemiş bu sebeple bunun protokolünü yapacağız. Böylelikle bürokrasiyi de zora sokmamış olacağız. Ayrıca, tünelden müzeye kadar olan bölge Karayolları ağı içerisindedir. Ancak tünelin yapımıyla birlikte, Ahatlar’dan başlayan Amasra merkeze kadar gelen yol Karayolları ağı olarak tanımlanacak. Dolayısıyla da protokol gereği buranın sorumluluğu Karayollarında olacak.
“Tünelin genel anlamda bir optimizasyonu gerekiyor”
Tüm sistem elden geçiyor, havalandırma, sinyalizasyon, altyapı ve ışıklandırma anlamında bakımı gerekiyor. Yakın tarihte de ek elektrik trafosu yapıldı. Şimdi bu trafoyla birlikte tüm sistem elden geçirilecek. Bize de ilk bildirilen 1 buçuk aylık bir süreç tabii ki daha erken ya da daha geç bitebilir. Bizim temennimiz de en kısa sürede bitirilmesi yönünde.”

“10 ana başlıkta grupların düşüncelerini topladık”
Gazetecilerin Amasra’da geçtiğimiz aylarda yapılan çalıştayı sorması üzerine Recai Çakır, “10 ana başlıkta grupların düşüncelerini topladık; Gruplarımız, Yerel Tarih, El Sanatları, Peyzaj, Mimari tasarım, Uluslararası İlişkiler, Festivaller, Gastronomi, Turizm, Ulaşım gibi toplamda 10 başlık üzerinden raporlar oluştuktan sonra bu grupların liderleriyle çevrimiçi toplantılar sonucunda süreci tamamladık ve şu anda hangi başlığın hangi tarihler arasında çalışılacağını konusunda hazırlığımız da bitti. İlk etapta Yerel Tarih ve El Sanatları grubuyla yapılacak olan yarışmalar başlıyor ayrıca en güzel bahçe, balkon teras yarışmaları da yapılacak ki bunları duyuracağız billboardlarımızla. Buradan çıkan genel anlamda 11 tane proje başlığımız var. Bu projelerin bir kısmı Belediye imkanlarıyla bir kısmını akademiden aldığımız desteklerle bir kısmını da profesyonel hizmet alarak başvuru başlıklarına dönüştüreceğiz” dedi.

“Projemiz tam ve hazır olacak”              
Oluşturulan projelerin kabulünün garantisinin olmadığını da belirten Çakır, “Oluşturduğumuz her projenin başvuru sonrası yaşama geçirilme gibi bir garantisi yok ama şu çok önemli ki nereye giderseniz gidin örneğin Avrupa Birliği ile ilgili bir kurum olabilir, BAKKA veya Bakanlık olabilir ve size sorulacak olan ilk soru da “Projeniz nedir?” sorusudur. Bu sebeple projemiz tam ve hazır olacak” ifadelerinde bulundu.
“Firma, Tarlaağzı Balıkçı Barınağını kömürün nakli için kullanmak istiyor”
Tarlaağzı Balıkçı Barınağı hakkında ise Çakır, Tarlaağzı Balıkçı Barınağı Kooperatifi Yönetimi, Su Ürünleri Kooperatifi Yönetimi ve muhtarlarımızdan aldığım bilgiye göre ki burada B Sahası adı altında ihale yoluyla devletimizden izinle alınan kömür çıkarma alanı var ve biz buradan yıllardır kömür çıkmadığı için de serzenişte bulunuyoruz ve aldığımın bilgiye göre kömürün çıkarılmasına yönelik bir hazırlığın olduğu konuşuluyor. Pek tabii buna memnun oluruz ama mümkünse en önce kamuoyu ve bölge insanıyla konuşulması şartıyla. Bildiğim kadarıyla şu an çıkacak kömürün nakli için liman arayışı ile birlikte firmanın da bir talebi var, o da balıkçı barınağının bu şekilde kullanımına dönük. Ama oradaki arkadaşlarımız ise kesinlikle ‘’Bırakın o tonajdaki kömür taşıyacak gemilerin buraya girmesi, mevcut bulunan büyük balıkçı gemilerinin bile deniz tabanı yükselmesi ile gemiler karaya oturuyor’ olduğunu ifade ediyorlar. Onların ifadeleriyle de Tarlaağzı Balıkçı Barınağı’nın bu amaç için kullanılması imkanlı görünmüyor” şeklinde konuştu.
“Kimseyle şahsi husumetimiz olmaz”
Recai Çakır, HEMA ile ilgili de “Bu bölgenin ekmeğini yediği kömürü üretmek için gelen firmanın 15 yıl boyunca o veya bu nedenlerle kömür çıkaramaması bölge istihdamının başka şehirlerde mahalle oluşturmasına yol açıyor. Bu en çok da bu yönüyle bizim için önemli. Amasra Belediyesi Başkanı olarak turizmini, balığını, sağlığını düşünmeyeceksem ve bunu dile getirmeyeceksem kim getirebilir? İsterse bin dava açılsın, bunları ben dile getirmeyeceğim de kim getirecek? Amasra’nın geleceğini tehlikeye atacak herhangi bir şey hakkında Amasra Belediye Başkanı olarak tabii ki ben dile getireceğim. Burası birçok insanın ekmeği olmuştur. Dolayısıyla tabii ki biz düşüneceğiz. Kimseyle şahsi husumetimiz olmaz. Buradaki temel derdimiz bölgenin ekonomik değerinin korunması ve geleceğe taşınmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

ÇAKIR'DAN TUNÇ'A SİTEMLİ CEVAP
ÇAKIR'DAN TUNÇ'A SİTEMLİ CEVAP
ÇAKIR'DAN TUNÇ'A SİTEMLİ CEVAP
ÇAKIR'DAN TUNÇ'A SİTEMLİ CEVAP