Bankoğlu: 'Ülkeyi kendi haline bıraksalar daha az zarar verirlerdi'

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Ulus Pazar yerini ziyaret ettikten sonra ülkemizde 14. Ayına giren salgına ve buna bağlı kısıtlamalara ilişkin görüşlerini paylaştı. Covid salgını kapsamında hükümetin aldığı ve uyguladığı kararlara ilişkin eleştirilerde bulunan Bankoğlu, tam kapanmanın tüm yurttaşlara büyük zarar verdiğini belirtti. Küçük esnaftan çiftçilere, pazarcılardan servisçilere kadar her kesimden yurttaşı yıkıma uğratan bir yönetim zaafiyeti ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Bankoğlu, tam kapanma diye ilan edilen uygulamanın tam kapanmayla ilgisi olmadığını söyledi. Bankoğlu, “Hükümet, Türkiye’yi enflasyonda olduğu gibi Covid vaka sayılarında da dünyada ikinciliğe yükseltmiştir. Bu salgın hastalık, buhar olan 128 milyar doların sonucu olarak ülkemizde trajediye dönüşmüştür. Yandaşlara verilen destek dışında bu süreçte esnaf, çiftçi, emekli, işçi yapayalnız bırakılmış, kaderlerine terk edilmiştir. Sözde tam kapanma denilen bu süreç bitmiş olan esnafın resmen mezarını kazmıştır. 15 milyon civarında insanımızın işe gitmeye devam etmek zorunda bırakıldığı bir kapanma tam kapanma filan değildir. Milleti oyalama, bir şeyler yapıyor görünme çabasıdır. 14 ay boyunca bir an önce tam kapanma ile salgın büyümeden önüne geçilebilir diyen doktorları dinlememenin bedelini günde 300 ilâ 400 arasında hayatını kaybeden yurttaşımız canıyla ödüyor. Buhar olan parayla herkese maddi destekte bulunmak, herkese yetecek kadar aşı almak mümkünken hükümet yine kendine çalışmayı tercih etmiştir” dedi.

“Enflasyon yüzde 40’a dayandı

Tam kapanma ile uygulanan kısıtlamaların da mantıksız olduğunu belirten Bankoğlu, özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin, buna bağlı tedarikçilerin ve satıcıların da yılın en bereketli sezonunda mallarının elinde kaldığını söyledi. Aysu Bankoğlu,“AKP hükümeti; meyvenin, sebzenin, etin, sütün en bereketli olduğu, üreticinin de satıcının da en çok gelir elde edebildiği bu dönemi yarım yamalak akıl almaz bir kısıtlamayla mahvetmiştir. Bugün Ulus ilçemizde Pazar yerine gittim. Üretici salatalığını, domatesini atmaya başlayıp, canına kıyma noktasına gelince hükümet lütfetti de pazarlar hafta sonu olacak şekilde kurulabilir dedi. Sebze meyveyi alacak restoran, kafe bırakmadılar ki. Ya battılar ya kapalılar. Zaten yurttaş da kilosu 10 liraya patlıcan, kabak almakta zorlanıyor. İşsizlik almış başını gitmiş. Pazarda alışveriş yapanlar adeta Avrupalı. Yurttaş ancak yarım kilo salatalık, bir kilo soğan alıyor. Gerçekten Almanya bizi kıskanıyor olmalı. Aynen onlar gibi tane ile meyve sebze alıyor insanlar. Açık olan esnaf ile de dertleştik. Yüzde 40’a dayanmış enflasyon varken, işsizlikten kırılırken, çocuklar bir yıldan fazladır okula gidemezken, bunca iflas, intihar ve boşanma varken, hükümet çizgi film yaptırıyor, Ekrem İmamoğlu ellerini nasıl tutacak diye dava açıyor, beyanatlar veriyorlar. Bizimle dalga geçmeyi bırakıp iş yapsınlar, aşı bulsunlar diyerek isyan ettiler. Ülkeye yaptıkları kötülükleri temizlemek, herkesin daha az zarar görmesi için bir an önce yola koyulmak şarttır. Erken seçim kaçınılmazdır. Ülkenin temiz havaya, temiz ve akılcı siyasete ihtiyacı vardır. Bu kara günler bitecek” şeklinde konuştu.