AK Partili kadınlardan şiddete turuncu çizgi

AK Parti Bartın Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddette Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Hükümet Caddesindeki Arap Cami önünde yapılan açıklamaya AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı başta olmak üzere parti teşkilatının erkek üyeleri de destek verirken AK Partili kadınlar kadına şiddet başta olmak üzere her türlü şiddete karşı turuncu çizgilerini çekti. 81 ilde eş zamanlı olarak yapılan açıklamada AK Parti İl Başkan Yardımcısı ve Siyasi Hukuki İşler Birim Başkanı Avukat Zeliha Sarıel, AK Parti’nin 5 milyona yaklaşmış kadın üyesi adına genel geçer cümleleri kurmak için toplanmadıklarını söyledi.

Sarıel: “81 ilde toplandık”

AK Partili kadınların eş zamanlı olarak Türkiye’nin 81 ilinde toplandığını ifade eden Sarıel şöyle konuştu:

“Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü. Biz Ak kadınlar olarak aşağıdaki çağrımızı sadece kadınlara değil, insanlıktan bir nebze nasibini almış herkese yapmak üzere 81 ilimizde eş zamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Bizler AK Parti’nin 5 milyona yaklaşmış kadın üyesi adına genel geçer cümleleri kurmak ve dostlar alışverişte görsün misali buluşmalar için toplanmadık. Dünyada kadın ve şiddet kelimelerini kullanarak oluşturulmuş cümlelerle ülkemizde ya da yurt dışında siyasi istismar yapanlar gibi üstünlük taslamak için toplanmadık. Sadece kendi rahatlığını ve konforunu düşünüp her fırsatta sahte gözyaşları dökenler gibi olmak için de burada değiliz.

“Hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde ettik”

17 yılı aşkın iktidarımızda her daim ortaya koyduğumuz samimiyet ve sorumluluk bilincimizle bu derinden kanayan karaya derman olmaya çalıştık “Kadınlara karşı ayrımcılık ırkçılıktan beterdir” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve değerli hanımefendinin her platformda göstermiş oldukları samimi duyarlılıkları milletimizin malumlarıdır. Yıllardır  sürdürdükleri kapsamlı mücadeleleri ile kadına ve aslında insana yakışır hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde edilmiştir. Bu dönem içinde gerek partimizin gerekse kurulan tüm hükümetlerimizin ve özellikle de kadından sorumlu bakanlarımızın taviziz mücadeleleri ve saygın çabaları apaçık ortadır. Bugüne kadar kadınların yaşadığı sorunlarla ilgili yapılmış yasal düzenlemelerle kadınlarımızın ekonomi, siyaset, bilim ve eğitimde güçlendirilmesine önemli katkılar sağlanmıştır.

“Hiçbir siyasete malzeme yapılamaz”

Hal böyleyken her kadın konusu gündeme geldiğinde, acı bir hadise yaşandığında devletimizle dayanışma yerine bir takım çevrelerin bu meseleyi istismar etmeleri, kendi çirkin siyasetlerine malzeme yapmaları da bir başka hakikattir.  Dolayısıyla biz bugün öncelikle herkesin genel geçer açıklamalar yapmak yerine samimiyete davet ediyoruz. Yaşanan acıların, ilkelliklerin, cehaletin yurdumuzda ve dünyanın her yerinde son bulması için kadınlar ve erkekler olarak hep birlikte gerçek anlamda bir dayanışmaya davet ediyoruz. Laf ola beri gele türden açıklamalardan bıktık. Bir annenin bir genç kızın ya da sadece bir insan olarak yaşama savaşı veren mazlum bir kadının köşesinde Allah’a yakarırken bir başkasından yardım dahi alamadan can vermesi hiçbir siyasete malzeme yapılamaz.

“Tüm siyasi partililer ortak tavır içinde olmalıdır”

Söz konusu bir insanın yaşamı olduğunda siyaset dahil her şey ayaklarınızın altındadır. Biz AK Partili kadınlar olarak önce insanız, sonra kadınız. Dünyadaki hiçbir kazanım, güç veya makam bir kadının yaşam hakkından daha değerli olamaz. Bugün gerçekten bir dayanışma günüyse başta HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde yavrularına kavuşma acısıyla göz yaşı döken analarımızın haykırışlarına kulak verilmelidir. Her türlü terör örgütü lanetlenerek, annelerimizin taleplerinin karşılanması için dürüstçe somut adımlar atılmalıdır. Gerçekten dayanışma günüyse sokakta yürüyen tüm kadınların kılık ve kıyafetlerine bakılmaksızın yaşam tercihlerini veya inancını öne çıkarmadan tüm siyasi partililer tutarlı ve ortak tavır içinde olmalıdır.

“Sesiz kalmayacağız”

Bugün kadına şiddet konusunda dayanışma mesajı verilecekse öncelikli olarak bir grup başkan vekili partisinden olmayan kadın grup başkan vekiline haddini bildirme hadsizliği gösterdiğinde bizzat kendi partisinin binlerce kadın üyesi tepki vermelidir. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yeryüzünde sözde gelişmiş toplulukları kendi ülkelerindeki islamofobya örneklerine inanç ve yaşam özgürlüklerine ilişkin saldırılara karşı durmalıdır. Ülkemizde 6 milyona yaklaşan her dinden ve ırktan gelmiş mültecilere ve özelliklede Suriyelilere gösterilen insani duruşu görülmeli ve takdir edilmelidir. Bu samimiyeti göstermeksizin münferit hadiseleri Türkiye’deki iktidarı, lideri veya dolaylı olarak milletimizi rencide etmek, aşağılamak ve siyasal bir fırsata dönüştürmek isteyenlere karşı dün olduğu gibi bugünde sessiz kalmayacağız.

“Katliam her yerde katliamdır”

Dünyanın bir düzen içinde gidebilmesi için her meselenin belli bir adalet ve hakkaniyet içinde yürütülmesi gerekmektedir. Şiddetin dini, inancı, kültürü veya milleti olmaz. Katliam her yerde katliamdır. Kimse savunamaz ve sonuna kadar da katliam ile mücadele şarttır. “Zalimin zulmü varsa mazlumunda Allah’ı vardır” sözüne uygun olarak biz Ak kadınlar yeryüzünde Allah’ın verdiği canları korumak için her türlü mücadelede yer alacağımızı yineliyoruz. Samimi olan her dayanışma, çabasına da varız diyoruz. Devlet olarak da parti olarak da bizler ne kadar sorumluluklarımızın bilincinde olsak da biliyoruz ki bu ahlaksız, acımasız ve aşağıların aşağısı konumundaki canavarların zalimlerin ve katillerin bitmez tükenmez saplantıları, bozuk ruh ve karakterleri ve daha pek çok sapkın düşünceleri dünyada yayılarak artmaktadır.

“Tüm tarafları dayanışmaya davet ediyoruz”

Bu acı hadiseler karşısında ülkelerin, şehirlerin, mahallelerin veya apartmanların içine münferit olarak yayılmış adeta birer virüs gibi sızmış bu hastalıklı hücreleri teker teker ayıklayıp bertaraf etmek için tüm tarafları dayanışmaya davet ediyoruz. Ak kadınlar olarak bizler ilk günkü hassasiyetimiz ve titizlikle bu konuda tavizsiz duruşumuzu göstermeye devam edeceğiz. Kadına Yönelik Şiddette Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde her türlü şiddete karşı turuncu çizgimizi çekiyoruz. Aynı duyarlılığa sahip toplumumuzun tüm bireylerini de turuncu çizgilerini çekmeye davet ediyoruz. “